Yapılması gerekenleri inkar etmiyoruz. İşten kaçmıyoruz. Tabi ki kabullenmeyeceğiz ama imkansızlıklarıyla mevcut durumumuzu reddetmiyoruz. Fakat aradaki farkı kapatmak için insanüstü bir gayretle çalışmak zorunda olduğumuzun idrakine varmalıyız. Çok olmasının yanısıra stratejik ve planlı çalışma esas alınmalı.
Ruhun ve bedenin, yapman gerekenleri aslında sana söylüyor, fakat çok sessiz ve nahif olduğundan büyük bir farkındalıkla dikkat kesilmen gerekiyor. Sessizliğin sesi…. İnce bir iplik gibi, bir tül gibi, zar gibi, ılık bir meltem gibi… Haliyle doğru ve yanlışı ve yapılması gerekenleri herkes biliyor. Çok yediğinde, zamanını hunharca tükettiğinde ya da öfkelendiğinde sana haykırıyor aslında ruhun ve bedenin, ama belki nazlı bir kız çocuğu gibi, belki mahzun bir kadın gibi…
Sorunlar, yukarılarda bir yerlerde, bir şekilde çözülüyor olsa bilse, köküne inmeden, temeli olmadan asla sürdürülebilir ve kalıcı olmaz. Her zaman kenarda kendini çekirdekten inşa ederek ilerlemelisin stratejiyi gözardı etmeden
Beklenti içine girdiğin zaman, araya ‘zaman’ koyuyorsun ve bu süre zarfında soğuyorsun. Başkalarına bağlı başarı, seni bir yere getirmez. Bu, aşk bile olsa…
Bir gün gelir, Açmaz dediğin çiçekler açar. Gitmez dediğin dertler gider. Bitmez dediğin zaman geçer. Hayat öyle bir sır ki; Önce şükür, Sonra sabır, Sonra da inanmak gerek.
Dervişin sükûtundan bilmeyen kelâmından anlamaz.
Nasip, kendisine gelmeyene de gider.
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz
Tarihe not niteliğinde hayatlar yaşanıyor,
Talihsizliklerin eşiğinde, talihimize doğru.
Az daha sabır hele, az daha.
Bazı insanlar bulutlar gibidir. Sadece olmamaları bile iyi bir gün geçirmeniz için yeterlidir...
“Her şey bir yanıyla güzel,samimiyet bütünüyle.”
~
İsmet Özel
Hayatın mutlak doğrusu yok,
içinize sineni olsun…
Mülk adaletin temelidir!!!
hasretin bir gece vaktinde gelir
aklımda saklıdır sanki yıldızın
özlemin kararmış buluttu oysa
inanki yağmuru umrumda değil
sensiz pencerenin yokki lezzeti
gözümde kaybolur olan gizemi
içtiğim kadehin yoktur hikmeti
inanki sarhoşluk umrumda değil
mtu
Belki de senin rızkın kalbinin yumuşaklığıdır.
Bir "düş"tüm, kendi içimdeki boşluğa düştüm..
“İnsan geciktirebilir
İnsan engelleyebilir
İnsan yolu tıkayanilir
Fakat insan İlahi Plan’ın gerçekleşmesine
engel olamaz.”
~
Silver Birch
Başkalarını kırarak kendinizi tamir edemezsiniz.
Yapılması gerekenleri inkar etmiyoruz. İşten kaçmıyoruz. Tabi ki kabullenmeyeceğiz ama imkansızlıklarıyla mevcut durumumuzu reddetmiyoruz. Fakat aradaki farkı kapatmak için insanüstü bir gayretle çalışmak zorunda olduğumuzun idrakine varmalıyız. Çok olmasının yanısıra stratejik ve planlı çalışma esas alınmalı.
Ruhun ve bedenin, yapman gerekenleri aslında sana söylüyor, fakat çok sessiz ve nahif olduğundan büyük bir farkındalıkla dikkat kesilmen gerekiyor. Sessizliğin sesi…. İnce bir iplik gibi, bir tül gibi, zar gibi, ılık bir meltem gibi… Haliyle doğru ve yanlışı ve yapılması gerekenleri herkes biliyor. Çok yediğinde, zamanını hunharca tükettiğinde ya da öfkelendiğinde sana haykırıyor aslında ruhun ve bedenin, ama belki nazlı bir kız çocuğu gibi, belki mahzun bir kadın gibi…
Sorunlar, yukarılarda bir yerlerde, bir şekilde çözülüyor olsa bilse, köküne inmeden, temeli olmadan asla sürdürülebilir ve kalıcı olmaz. Her zaman kenarda kendini çekirdekten inşa ederek ilerlemelisin stratejiyi gözardı etmeden
Beklenti içine girdiğin zaman, araya ‘zaman’ koyuyorsun ve bu süre zarfında soğuyorsun. Başkalarına bağlı başarı, seni bir yere getirmez. Bu, aşk bile olsa…
Belki de peşinde olduğun şey, senin peşindedir.
Başına kötü bir şey geldiğinde kimi arayabiliyorsan ailen O’dur.
İnsanı eksilten; kaybedişleri değil, zannedişleridir.
Kusur, görenindir.
Ey Hatice! Ben fakirdim; Allah beni seninle zengin kıldı.
Hz. Muhammed
Bir gün gelir,
Açmaz dediğin çiçekler açar.
Gitmez dediğin dertler gider.
Bitmez dediğin zaman geçer.
Hayat öyle bir sır ki;
Önce şükür,
Sonra sabır,
Sonra da inanmak gerek.
Mevlana
Yeni hüzünlere kederlere gebe yeni bir yılın doğuracağı yeni karanlıklardan bir an önce kurtulup aydınlıklara çıkmayı umut ediyorum.
bana birseyler söyle... çiçeklenen erik dali gibi, kiraz dali gibi... pinar basindaki akan su gibi
Yine gidiyorum, çok zihin yorucu..
Parça parça ölümü kopardım maviden
Yıldız çizdim taaa göğsünün en derinine
Bulursan unutma
Bir yere uygun olman oraya ait olduğun anlamına gelmez.
Beklentiyle verirseniz zıddı döner.
-Sinan Ergin
Biri sizi kötülüyorsa istediğini alamamıştır