bükülüyor söz baharın yaralı ağzında
çok uzaklara gitmek bir yaprak ustalığı.
sokaklarda insanlar ölmüş
dişlerinin arasında az pişmiş devrim marşı.
yaralıyım.
sıyırıp geçmişsin beni.
En çok, bir denizin güvertesinde kırılırdı kalplerimiz Vesca
seni orada ne zaman öpsem,
mandalina kokardı şaraplar.
her kaçısında adımların uzaklaşan bir atın nal sesleri gibi kızgın
ve biraz daha paytak.
sedef sertliğinde geçen soğuğun, incitirdi.
Hâlâ anlayamıyorum; üzerime boşalttığın şarjörden ağzı kulaklarında çıkan tavşanların
beni teğet geçip, dikkate almamasını.
Öyle güzel hazırlamıştım ki kendimi oysa,
öyle güzel ölecektim ki;
sırf ıska geçme diye bu ömrü,
elleri kınalı bir geçmiş sürdüm boynuma!
Bakışlarına giydirdiğin o minicik eteğinle
aramdaki en kısa mesafe,
matematik literatüründe geçmeyen
piç bir denklemdi.
kırmızı bir yosunun dudaklarında öptüm adını
ilkin.
sonra sen bu şehri terk ettin
bense bir denizi.
artık meyve vermeyen kurumuş laflar döküldü zaman çatlağından mükafât üzerine.
ben, seni hep içime attım.
bana bugün bağışlanamayacak günahlar bırak
sevabın her gel-gitinde biraz daha büyüyor vücudumda ki o çocuk
o harikulade yarıklar
ki böyle yaşanmaz:
bana ölüm adında bir krem bırak.
onu tüm kötü ruhların dudaklarına ruj gibi sürüp
Senin çekirdeğin gecede kalmış Vera. Kabukların, terkedilmiş kasabaların ortasında rüzgarın taşak geçip bir o yan bir bu yana savurduğu kahkülü düşük çalılıkları andıran mermer döşemeli fosfor ellerimde. Son bir kaç gecedir hangi lambayı koynuma almaya kalksam yeni bir savaş nakil edilmiş oluyor müfredata. Savaş suçlusu hiçbir tanrı keman çalmasını beceremeyebilir, buna kızmamalısın: İçimde pusmuş hayallerim canlı bomba olmakla tehdit ediyorlar beni: Tik tak Vera.
Lambalar...Belki ağzı tanrıya dönük lambaları isteyerek okşamadığım için, mutsuz sonla bitiyor tüm bu filmler. Esas kızı en çok figüranlar seviyor Vera. Bende en çok sokak lambalarını seviyorum. Onlar Allah'a daha yakın diye mi böyle Vera?
Ben seni öperken intihar düşünme. Hayal kırıklıklarıyla karnını doyurmanı da istemiyorum senden. Bu artık bir sır değil: Tanrı katından atladığında kimse ölmüyor artık Vera. Çok içtiğinde... Çok, çok sen olduğunda cin çağırma seanslarına önden bir bilet al kendine Vera. Beni çağır. Beni, bir cinin büyük kahverengi gözlerinde unutulmasını istemediğin bir trajedi olarak gör ve hatırla. Beni bu sebepten çağır.
bu şehirde 'acil gitmem gerekler' evrim geçirince uçurum olur!
o gece haklıydı aslında kıçın
bana gülerken...
Hem daha 16'ydım
Sevmeyi de bilmezdim
Seni kandıracak kadar
Bir kırmızı doğu akşamında yankılanan
Sahipsiz -piç- bir ağıt
Ve mor giydirilmiş bir yas bu...
Gri'nin ardından tutulan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!