Sen geceler kadar güzeldin
Yıldızlar kadar parlak...
Ben zaman kaybıydım.
Sen büyük şeyler umarken,
Ben seni düşünür ağlardım...
o gece,
dilinden denize dökülen kalabalığın,
en yalnız kelimesiydi, velûr.
olmamanın, yetmemenin ve evet
sana gelememenin gürbüz sancısı.
Mehmed Edip'e
ölüm meleğine,
ruhunu ödünç veriyor
renk körü bir deli..
Çatlamış dudaklarına dokunarak başlıyorum yine her duaya,
ne zaman aralarından sızıp düş dolu bir geceye düşmek istediysem de
ya adabı bozluluyordu kızıl gecenin
ya da meleğin göğsündeki iri tümör
göç yollarını gösteriyordu tanrıya.
Yerinde olmasın kafam
Ve içindekiler
Sayfa 40 acı
77'lerde ayrılık ve ıslaklık
Kırmzıyla çizilen yanlızlıklar..
Sonsuz kovalamacaların sonucundayız.
Elde; üçgen vücutlu bir sıfır,
tavanda ondalık bir yağmur
fikrimizde tipi..
Kare kökünde aşk saklayan çift kişilik bir günah kaldı.
'Artık bedenimde yer yok korkuya'
'yer yok bir damla daha şubat'a' diyordun.
'tutun rahmime! kazıt beynini!
ki biliyorum, orada benden gizli
bir cennet saklıyordun.'
Çarpık sahneleşmenin sonucu olarak
'öl' notası eksik kalıyor tüm parçalarda.
Adım geçip gidiyor polis telsizinden.
Yerini hiç bilmediğim, kronik acımın
en kemik kısmına.
'taş kalpli'
'taş kalpli”
diye bağırdı su toprağa.
I
Hadi söyle.
Onlar biz değildik biliyorsun.
Onların üniformaları, apoletleri vardı.
Üç kişiydiler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!