Karun bir kağıt zannetti dünyayı, elinde buruşan
Saçları dağınık yoksulluğu ayaklarına çağıran
Binlerce yıllık sömürünün hadım gerekçesiydi
Yine bir kış vaktindeyiz kırmızı halısı olmayan
Sarı sular, saçılan umutların batığını taşıyan şehir
Tutuşturun zamanı kaybolsun çığlık akan içimiz
Harcattık heyecanlarımızı lambasız sokaklarda
Karıştı sonra paslı hançerlerine uyuyan kalbimiz
Yağmur konuşmuyor artık işgal altındaki adamla.
Damarlarımıza sebep veren kan neden susuyor
Ben put arayan gözlerden kaçarak geldim şehrinize
Gri kuleleriniz varmış sizin de seğirten kaşlarımı
Otoritesi altüst olmuş utanmaları boğazlanırken gördüm
Hatırlanmak için acıtılıyordu saate bakan her yüz
Bavulumu toplamaya hazır bahanelerimle sürgünüm..
Ekmeğimizin hakkı bölüştükçe verilecek
Bölenler dünyayı bölüştükçe küçülecek
Komşusu açken tok yatan bizden değil
Zulmetmekte olanlar bir gün devrilecek.
Şafağın saçlarını ören oğullar büyüyecek
Ayrıcalıklığını dünyanın bizler şiir yazarak kaldırdık
Utanmıyordu efendiler gökyüzünü karaya boyamaktan
Demirden atlarıyla yağmuru yağmalayan savaşlarına
Çürük dünyanın üzerine taştan kalemlerle faniliği işledik
İstedik ki nehirler seyrini çevirsin yitirdiğimiz zamana.
Celladımı ararken kendimi urgan elimde buldum
Kumanda ediliyor bir yerlerden gölgem dedim
Üzüldüm ellerime bir daha da dokunmadım güneşe
Neyse ki biraz gencim yani acım telafi edilebilir
Öyküsü olmayan yollara dahi matem tutmuşluğum vardır
Şunada inanırım ki inanmış iki adamla kaf dağı dahi geçilir..
Bir ateş yakayım dedim dünyaya suskundu gece
Kürek taşıyorlardı mezarlara insanlığı yatıştırmaya
Bir kalıp sabun aldım vardım ölümün ellerini yıkamaya
Ak saçımdan bir tutam bırakarak aynanın önüne
Ben geldim, ben geldim dedim yorganına sarılmaya..
Kaf dağından kaçıp çağın üzerine inen cinayet
Cinnetin yeni adıdır tükettikçe çıldıran insan
Prometheus’a omuz veren ne toprak nede ateş
Bölücü bir aşk tüm zamanlara öfkeyle yaslanan.
Sıradan tutkuları makinalar yaslıyor vitrinlere
Bir kibrit yak, binlerce umudu tutuştur
Zamanı firari gözlerden oku
İmandandır yaklaşmakta olana yaklaşmak
Matarana sabrını, öfkeni koy
Sulara yol gösterecektir gök
Sen beklemekten usanan aşkı örgütle
Merdiveni dünyanın çekileli ayaklarımızın altından
Bir Ortadoğu masalıdır sonuna hiç varılamayan
İlk kibritini yakan şu şahdamarımızın yanıbaşında
İsyan ateşidir şimdi ölümün köklerinde şahlanan.
Fikrini ve kılıcını bileyleyip gümüş suların döngünde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!