Sağır uyku, kör gece, benzi soluk mum
İlk tefekkür, ilk gözyaşı ve ilk şiir
Gelmeyeceğiz oyununa ahir zamanın
Şimdilik bir slogan birde tebeşir
Kayıtlara düşsün münker ve nekir.
Kulağında mazlumun feryadı boğazında düğüm
Madem birkere sunulmuş insana yaşam ve ölüm
Allaha verilen sözde durmak için meydanda o gün
Canını hazır etmişte bekliyor hoş geldin ey ölüm
Cami avlusuna hapsedildiğinde ömrümün sebebi
İki inanmış adam aradım sağımda ve solumda
Saflar sık değildi acımız değmedi birbirine
Derken evvel zaman adamları geldi aklıma
Ah! bir toprak olsaydım derken memur oldum
Kaygımın raf ömrünü doldurdum masa başında..
Bir yere ait olmanın rengidir siyah
Mesafelere sığdırıldığında ayraç tutulan tarih
Modern çağın metal kemiklerini kasıp kavuran
Birde silmek için çamurdan köleliklerini
Giyildiğinde göğüslerdeki boşluğu dolduran
İnsanca kalma kaygısının adıdır siyah..
Nice kağıttan şehirler yaptım, yaktım
İçime sinmeyen bir şeycikler vardı
Sanrılarımdan sönmez çıralar çaldım
Paramparça olmuş rüyalarıma katık
İsinden penceresiz saraylar yaptım.
Kanlı bıçaklı olmuş avucumuzun iki bağrı
Perdemizde kan lekesi ağında güvercin
Çiğ ırmak anlamaz tarihe düşülen notu
Olgun kitaplar sorar hesabını kirli ellerin..
Kılıçların gölgesinde kan kristali pervazlar
Çöl oldu içimiz kim yıkayacak kuruyan ellerimizi
Sur’dan önce kapanan gözlerin ağrısıdır şimdi
Yutkunarak söylenirken dahi bastırılan dilimizi
Sabır coğrafyamızdan miras aldık bu derdimizi.
Sessiz evlerin içinde yorgan olmuş yaslarımız
Bıraktım damarlarımı şehrinizin o sürgün yazında
Kanmıyorum bilesiniz kürsülerinizden gelen sese
Caddelerin kesik bileklerinden akan iğrelti yanınızı
Alın gidin çetelesi kin ve nefret dolu vandallarınızı.
Uzun ellerine çiğ düşmüş analar tanırım Tanrım
Teşekkürler Tanrım yüküm büyük ama terazinde hafif
Annem eli başımda sonumun iyi olacağını söylüyor
İki artı iki benim için eşittir daima sabır
Bilirim ilkin matematik vardı ama muhasebem zayıf
Konuşanmıdır yada susanmıdır tarifi insan
Bilmiyorum Tanrım acaba ben ortasındamı kalsam
Metalin soğuk rengi barutla raksa başladığında
Eriyoruz koltuklarımızda, yaşasın sanat ve sinema
Bardağımızın dibinde biraz Afrika bir yudum Asya
Çağdaşlarımızın fikri bulaşık, sen karıştır Amerika.
Teşhirde aynı ölüler yakalarında kurşundan leke
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!