Bana çocuğum ol dedin
Şımarıp sevindim bir çocuk gibi
Gözlerinin ışığıyla emzirirsin
Üstümden çekmezsin diye ellerini
Yanıltmadın büyüttün özene bezene
Bir has kadın oldum,
istemem, tutmayın ellerimi
gün yüzü göstermeden kıyacaksanız baharıma
gönül verip sevmeyin de beni
saçlarıma dokunmadan yâr olacaksanız koynuma
varsın taçlandırılmasın doğurganlığım
bahçelere kanat çırpma derdindeyken gün ışığı
yelkovansız karlar düştü toprağımıza
bir bir kırıldı içimizde saklı yeşil dallar
yıkıldı başımıza bahar kokulu çimlere kurduğumuz çadırlar
unuttuk vefayı
vazgeçtik tutunmaktan gönül bağına
Benim güzel kızımın çingenedir bir adı
Yumuk yumuk elleri kıvırcıktır saçları
Yalan nedir hiç bilmez annesini hiç üzmez
Yaşla dolar gözleri yine de belli etmez
Sana kanaviçe işli yastık hikâyeleri getiremedim bohçamda
Lavanta çiçekli perdelerle süsleyemedim pencerelerini
Kilim desenli küçücük kutulara dünyanın bütün ışığını yerleştirirken sen
Çarklı kutulara kırmızı rujlu kadınlar kâbusundan notlar koyuyordum ben
içimde yokuşlar tırmanır nasırlı ayaklarım
neresine dokunsam bin ah düşer yüreğimden
bir dağ başında bulurum kendimi birden
ezilmiş çiğdemlerde yüzümü görür
kuru bir yaprak kırılganlığında sesimi duyarım
umudum solar genzime dolar ekşi kokusu
Dedim ki;
Renksiz rüyalar gördüm dün gece;
Rengarenk boncuklarla
Örmek isterken ben saçlarımı
Dişleri dökülmüş kemik taraklar
Ah anam, canım anam
Doğu nun kırk örgülü siyahı, güzel anam;
bilirim kırk örgünün kırkında da
çocuklarının adını taşırsın
hissettirmeden çilesini hayatın.
Bugün senin günün.
sen iste,
seher yeli olup
kekik kokulu yağmurlar
doldurayım avuçlarına
yada renk renk çiçek açıp
hazanın hüznü düşmüş nilüferlerin üstüne
göle kül rengi
küle gecenin sessizliğiİ
yıldızlar yanıyor
yıldızlar sönüyor
Issız ve yalnız zamanlarımda, sesimin yankısını bulduğum ender şiirlerin şairi. Umarım hayat ona hep saygı gösterir.