Kör bakışların, kör karanlığında bırakarak harabeye çevirdiğin bir bana artık susma…
Karanlığı delen gözlerle aradığım sen…
Var oluşumu derbeder bir ruha teslim eden sen…
Ebediyen suskunlukta kalacağını bildiğim sen…
Yaralarını sadece ben sararım, yasla başını omuzuma, sadece gözlerime sen bak diyen, bir teslimiyetle avuçlarına düşen ben…
Parmaklarım uyuşuyor, bedenimin bir yerlerinde yanma,
yanmalar oluyor.
Yüreğimin sol tarafı sızlıyor, bedenimin sol tarafı tutmuyor.
Kokun hâlâ avuçlarımda,
peçetelerle siliyorum,
Ellerim ceplerimde yine dolaştım,
yalnız sokaklarda...
Nereye ne için gittiğimi bilmeden,
nereye gitmeliydim, ne için,
neden yalnızdım?
Bir gün anlayacaksın beni;
hatırlayacaksın hep gözlerine baktığımı.
Barut ve kan kokuları arasında,
acılarımı yaşayınca anlayacaksın…
Sevdiğim şarkılar çalınınca bir yerlerde,
Hayat oyunlarında çıkmaz sokakta topa vurarak gol atılmıyor.
Sadece çürüyor insan bir başa, bir sona koşarak.
“Kadınım” kelimesinden nefret ederek.
Oysa bütün sokaklara buluşmak için isimler takardık…
Bütün sokaklar buluşmalarımıza çıkardı.
Şafaktı,
şafaklardı,
gözlerine,
balkon demirlerinin ardından bakmalarım…
Bir umuttu,
pencerenden görünmen.
San’ki ben yokum,
sol kolum kopuk
bir de yüreğimdeki çocuk öldü,
ve,_san’ki_ ben,__yaşamıyorum.
Veya,
Ağzımın tadı hiç yok.
Hiçbir şey eskisi gibi,
değil.
Dünyanın sonu da, hiç değil.
Artık seni kazanmak,
Ne zaman kaybettiklerimi düşünüp, sıralasam aklımdan, bütün özlediklerim gelir gözümün önüne…
Kaç zamanımı kaybettim, kaç sevdiklerimi gömdüm bu varsayımların içine?
Bütün güvendiklerim, bütün özlediklerim, bütün düşlerim hepsi bir harman yerinde savruldu sanki…
Benim tutkularım, benim vazgeçemediklerim, benim uğruna çok şeyi göze aldıklarım, hepsi şimdi sisli bir görüntünün ardında, puslu şekiller, puslu hareketler ve amansız istekler…
Dünyada olmakla, dünyada yaşamak arsındaki farkı düşündüm…
Var olmakla, varlık olmak arası, bir şey gibi geldi bana…
Seni özlediğimi düşününce, özlemlerimin tümünü sende bulduğum günler tek, tek geçti gözümün önünden…Hangisini yaşayıp, yaşamadığımın öneminin kalmadığını gördüm…
çok çok güzeldi yine...
Duygular içten ve samimi,duygular yüreğin derinliklerinden süzülüp gelmiş ve özenle serpiştirilmiş mısralara..Beğeniyle okudum,kaleminizi kutluyorum..
m