Nice yüzyılların anılarıyla,
Zaman mefhumunun durduğu yersin.
Karadan yürüyen gemileriyle,
Fatih'in mührünü vurduğu yersin!
İnsanın içinin huzur dolduğu,
Beni her seferinde üzmene rağmen,
Yanımda ol diye çıldırıyorum...
Sensizlik gelip boğuyor beni,
Seni hür irademle istemiyorum.
Bir yanım diyor ki; "Senin derdin ne?
Birgün bitse de
Tutku dolu aşkımız,
Bambaşka diyarlara
Düşse de yollarımız...
Gönül defterimde
En başta olan kadın,
Seni bir şairin şiirine bakışı gibi sevdim,
Karların eriyip de akışı gibi,
Karanlık gecede yıldız nakışı gibi,
Ben seni bambaşka, bambaşka sevdim.
Ben seni bir kardelen duruşu gibi,
Sana uzaklardan sesleniyoruz, ahir zamandan,
Neredeyse onbeş asır geçmiş aradan.
Müslümanlar bıraktığın gibi değil artık,
Bıraktığın gibi emaneti koruyamadık.
Her köşede bir zalim, bir mazlumu eziyor,
Riya, kibir, fuhuş, haram kol geziyor.
Dur,
Kimseyi yargılama,
Suçlu sensin,
Kanı ellerinden akıyor sevdamızın...
Ki utanmadan
Adam bulup asmak peşindesin.
Seni bekliyorum ey olmayan sevgili,
Hayallerin arasından sıyrılıp gelişini...
Kimsin, nerdesin,
Bilmiyorum nasılsın?
Yerde mi, gökte misin,
Uzak mı, yakın mısın?
Keçilerden beter çıktı inadın,
Terk edeli yıllar geçti, dönmedin!
Hasretin bir bıçak oldu be kadın,
Varlığımı hergün biçti, dönmedin!
Nasıl gittin, nasıl gittin, izin yok,
Bu sevdanın garibi de ben oldum,
Bir darbe daha aldı yüreğim,
Bu sevdadan da yoruldum.
Güçlü olan taraf sendin,
Baskın olan taraf da,
Boyun eğmek bana düştü.
Hasretin, boğazımı sıkan bir kol,
Bir kabus gibi üzerime çöken.
Hasretin, sonu ölüme çıkan yol.
Baldıran zehrini içime döken.
Gittin, bittim, herşeyin tadı kaçtı,
süper bir şaiir başarılarının devamını diliyorum