küllenmiş
ne usulca okşayış tutuşturur
ne ıslak öpüş…
dudakların küle düşen gül
gölge istemem ihsan efendi
Gidiyorsunuz/Yol görünmüş falınızda
Ben ayın hilâl faslında olacağım hep
Yanılıp, karanlıklarda arayabilirsiniz
Size bıraktım geniş yolları,
Renkli kaldırımları
Sessiz odalardan yayılırken lavantan
Içime serin sessizlikler düşürdün çiçeğim
Sevgimi yükleyip, koluna astığın çantan
Yükte hafif, pahada ağır. Bak tuttu dileğin..
Içerden kapanan kapı, açılıverir hüzne
MAVİ 2
o maviydi bir zamanlar
ve sevdiğim, pagan bir imanla..
şimdilerde laciverd, yokum.!
yokum! Sürüldüm çünkü
MELTEM
esecekse hep meltem essin derim
yüzüme tokat gibi çarpar çünkü poyraz
ve esmer güzeli kızdır
lakin kışa göz kırpar hep karayel …
Seher vakti kimseler yok ortada, ben kaldım uyanık
Seher vakti rüyasında herkes, benim aklım bulanık
Seher vakti dirhem uyku yok gözümde, halime Allah tanık
Gün ağara hele sabah çarçabuk gele
Güneş beraberinde müjdemi de getire
Uğrayıp uzak diyarlara, ta yar iline
Telleri kopuk olsa da
Çalmasa da sazım
Ağzım ne güne duruyor! söylerim türkülerimi
Bir o yöreden dokuz sekizlik hava
Diğer yöreden bir halay
Samimiyim yemin, tek kelimemde bile yok alay
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!