Yaranacağım ne Musa
Ne İsa
Ne de sen!
Yoruldun dört adımda
Yeter! Artık beni taşıma…
Yüzmeyi sığ suda öğreneceksin
Koşmadan yürümek
Kahkadan önce gülümsemek gibi
Küçük küçük...
Aşkta ilk bakış önemlidir
“Seviyorum”ları içinden söylemek
İstemez misiniz
Bir avuç çöl kalmasın gönlünüzde
Ve hiç bitmesin baharlar
Hüzünlendiğinizde
Çisil çisil yağmur yağsın
Sevindiğinizde
Sevdim seni gönülden içimde yer ettin
Gün oldu güldürdün gen oldu beter ettin
Koşturdum durdum peşinden neler ettin
Çık git artık dünyamdan uğurlar olsun
Uğurlar olsun güzelim uğurlar olsun
Sen, tatlı sulu küçük göletinde,
Kendi halinde yaşayan Beyaz Kuğu,
Bense, gündüzleri sakin dalgalı,
Geceleri hoyrat mı hoyrat,
Kararsız bir denizim..
Sen bulduğunla yetinmeye,
günü ekmek gibi bölelim ortasından
yoksul bacaların dumanları tütsülesin şehri
gözlerin, tavanda iki kardeş örümcek
gezinsinler, unutmuşken ağının üzerimde kaldığını
zamanı, kirpiklerin boyasın
palyaço resimleri çizsin duvarlarına
Bir gün vereceğim sana
Aydınlığı olmayan, gecesiz
Sur üflenmiş gibi evrenin uykuya daldığı
Dolu dolu benle olacağın bensiz
Artık günlerden biriktirdiğim
Takvimlerden gizli
Sönük bıraktığın ışıklar yeni kabusum
Ay donuk, yıldızlar sönük, gece puslu
Bir ses bekliyorum derinden, lütfen susun
Serçe tüneği ince dallar, neden baykuşlu?
Bakma şunca olgun halime, içimdeki serseri
BİR İSTANBUL MASALI..
Sağ elim..kristal asalı
Dokunduğum hayal, al basmış yanaklarınla sen
Çelik kancaymış meğer, sol elin
Ayrılık..gönlüme ansızın düşen bir korsan baskını..
Bir saatlik Parizyen rüya
Sen’in bana, Ben nehrinin sana yöneldiği
Ve yüreklerin Eyfel, insanların bireyselleştiği
Aşkın Nirvana’ya, onun içsel Rönesansa erdiği
Fransız dekorlu, Avrasya gerçekliğinde
Tedirginlikle erginliğin birbirine karıştığı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!