Hiç bilmedin ki
Ne hisseder ve ne düşünürüm
Duvarlar bile bir çırpıda ezberlemişti
Senin anlamadıklarını
Kuru yeşil
Ve ayaz ayaz bakarken gözlerime
Geceye soyunsak
Beraber uyusak
Elim avuçlarında
Başım saçlarında
Gözü açık uyusak
Uyusak uyusak… uyusak uyusak…uyusak
İki ölü dudaktı öptüğüm
Mordu
Siz, dişi insan da diyebilirsiniz
Hayat kokmuyordu nefesinde
Ki gözleri “karartma geceleri”
Ağlarken kadına dönüştü çehresi
Çevirince başımı ansızın semaya
Ayın o büyülü çehresini sen sandım
Kapılıp dalınca derin bir hülyaya
İçim ürperdi..Geleceksin sandım...
İpek misali okşayan ılık rüzgarla
Akacak sevgi, saklambaç oynamaz kuru gözlerde
Gözyaşındı sevginin yüksek sıcaklık göstergesi
Saçlarındı, yıllanmış hüznün siyah sarkacı
Anladımki, çoktan unutmuşum gözyaşı rengini
Ve nefes alışverişlerini yaramaz bebeklerinin
Kış-kıyamet dondurmuşsa kalbinin bir köşesinde beni
Az…
Görmüşlüğüm ve görünmüşlüğüm
Olan, hayal meyal buluşmalarda bir gözucu bakış
İpucu vermeyen gözlere
Ne bir koş gel çağrısı
Ne buyur gel bahsinden zoraki davet
(Şarkı Sözü)
Nasıl da yakışmış uzun siyah saçlar
Güzelliğine güzellikler katar olmuş
Gül yüzünü süsleyen gamzeli yanaklar
Her gülüşünde bin çiçek açar olmuş
Yağmurda yürümedik hiç
Islanınca saçların
Perçem perçem düşer mi yüzüme
Bana mı sığınırsın
Yabancı saçak altlarına mı
Kanımız seyrelir mi
Yazmak olgunlaşmaktı bence, rüyalarını yaz derken
Düşünememişim kaybolacağını, aysız bir yaz gecesi
Huzurlu denizindim senin hani, sevesiye serinliğindim
Hani gencecik nehirdin, bana akacaktın hep delidolu
Zaman evrenin, evren senin, bense yalnız senindim..
Erisin, dağılsın dilerim
Ve sürüklesin en uzaklara
Mercanımsı yürek kabukların
Sevgi balıklarıyla tanışsın cilveleşsin isterim
Saçların
Ellerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!