Hayatımı karartan mahalle burası
Umutlarınım taciz edildiği yer;
İşte bu sokağın başında hayallerime tecavüz ettiler
Ve astılar teker teker özlemlerimi.
Şimdi kin kokuyor bu mahallenin sokaklarında attığım adımlarım.
Siyaha boyuyorum damarlarımdan boşanana kanımı
HANCI! ...
Ben gidiyorum
Kapatalım şu hesabı
Beğenmedim burayı
Ne pencere var ne kapı
...
“DÖN”ÜŞ
Yüreğime “Sus” diyebiliyorum artık, yüreğim söz dinlememeye devam etse de. Süslenmiş kelimelerin ardına saklanan menfaatleri görebiliyorum artık. İnsan sarrafı mı oldum ne?
Anlayamadığım hangi hakla yaşama sarılıp, hayal kurmaya nasıl cüret edebildiğim. Ama değişiyor her şey bu sefer, bakışlarımı çektim dünyadan. Merhaba derken görmemeyi becerebiliyorum. Yine şarkılarla akran oldu gönlüm. İmla kurallarına dikkat etmiyorum, ölçmüyorum heceleri; olduğu gibi, olduğum gibi.
Aslında artık yazmıyorum.
Yollar...
kapanan yollar
ve gidememek yare doğru
ve burası hala YENİPAZAR!
yazıklar olsun sana kader; yazıklar olsun sana kar!
Özlenen bir yürek vardır elbet; yakında veya uzakta. Bir de ilk sevdası vardır her yiğidin gözlerinin önünden silinmeyen.Belki kaç sevgili değiştirdi insan ama... Ama yanmıştır bir kere gönül ilk umuduna, ilk bakışmalara. Birde kavuşmuş olsa! ...
Çekemez işte bazısı. Teselli verir sözde unutsun diye: “Vefasızdır, hayırsızdır, ondan yar olmazdır ”... Bırak demeyi bir becerebilsen, silkinip atsan yakana yapışmış umutsuzluğu.
Sevda özdür, öze hazdır. Yâr yoksa karlı kıştır Ağustos; yâr varsa koynunda tufan bana yazdır...
Asil yüreklere sevdalı gönülleredir çağrım; fitne, fesat arabozuculuk yapanlara, gönlünde hiç sevda taşımamış ruhsuz bedenleredir çağrım... Sevda Kazansın...
Hani bir şarkısı bile vardı yalnızlığın; büyüyen, çoğalan binlere vuran bir şarkı ve şarkının notaları arasından cayır cayır peyda olan bir ateş. Ateş ki hadi sönsün. Bırakın sevda kahramanlarının ardını, Sevda Kazansın! ...
Bir bakış ki bazen içine yılları hatta asırları sığdıran. Bir umut ki onca yokluk ve hasretin ardından güneş gibi parlayan, bir sevda ki bir vurulup can adanıp....
Kırık kanatlı bir kuş, uçmaz ki nasıl uçacak
Sonbaharda güller, açmaz ki nasıl açacak
Mevsimler değişecek kuşlar hepten göçecek
Sen beni yakacaksın yanacağım ben senle
Dün varı yoğu hayalleri olan bir adam!
Yağmur bitince şarkılar başlıyor
güneş doğumuyla beraber
ve çile yaftasını kaldırıyor ağaçların üstünden.
Berrak bir ezgi makamın da sallanıyor kaysı dalları
bir de hüsran karışıyor kimi zaman
daha başlanmamış hikayelere.
Şu devran karşıma dursa ne yazar!
Ben seni hesapsız sevdim Güzelcem!
Yokluğun ölüm gibi, can alır azar azar,
Ben seni yalansız sevdim Güzelcem!
Varlık telaşımın en yoğun bağı,
Harç bitti yapı paydos misali
ve mola vermesi gibi otobüslerin yol üstü benzinliğinde
nihayete çakıldı hayallerim
alt üst edip Ankarayla beraber beni gittin işte...
Kapıyı dışardan çek bi zahmet, umut kalmasın içerde
Sadece farklı
Eşi benzeri yok sadece
Ve bir bilmece belki de
İnsanoğlu kim sence...
Leylek getirme di ya
Ama neden?
yiğitlerin öyküsü şehit anaları boynu bükük kuzular o kadar içten ve samimi ki okuyup tutulmaz gözyaşları düğümlenir boğazıma tebrik ederim yüreğinize kaleminize sağlık
Sunduğum aşk şerbetidökülürken bardaklardan, bir selam sesi gelir görmediğim çardaklardan.
Sunduğun aşk şarapları bardaklardan dökülmüyor genç şair, dudaklarda defalarca yudumlanıyor ve haklısın bir alkış sesi geliyor görmediğin çardaktan..Gönlünü ve o güzel gönlü bizlerle paylaşan kalemini ku ...
Bir sürgün....
Aşkmıydı gördüğüm bugün....
Değil yanan yürek acısıydı...
Dizeler dile gelmişti
Anlatıyordu sanki yaşananları
Yarın,bugun ve dün...
Yüreğini gördüm üstadım...
Okudum ya satırı satırına bir çok seyi
Etkilenmedim değil sözlerden,
Dün zaten g ...