Odamın seninle ezgilenmiş köşesine
Bir tek yağmur damlası astım
Senin hediyen
Döndüğümde
Deniz gibi ayıklamak istedim
Kapkara dizginleriyle
Arzularının soğuk gölgesinde
Açmayan karasevdamsın
Bak umudumu öldürüyor sessizliğin
Sığındığım yakamozlu kıyılarında
Hatırladıkça yaşadıklarımızı
Kuruyorum ve senin kılın kıpırdamıyor
Boş duvarların merhameti yok
Aralıksız sürdürdüğü gürültünün
Gösterişli karanlığı
Şimdi
Alabildiğine yakın aklıma
Bir düş gezgininın
Kutsal gülüşünde esir kaldım bu akşam
Acı çeken şarkılara cümbüşler ezgiledim
Bir ızdırabın cansız bedeninden öptüm
En ücra köşesiyle dahi kafamın
Keyifli bir sohbete daldım
Ben seni seyre dalıp ağlarken
Sen ıslanmıyorsun
Gün batar mı bu acıların ardından
Hasretinle yanarken ben
Beton duvarlarında kızıllığımın
Nasıl da canım yanıyor bir bilsen
Genç bir zamanım
Gençliğimi
Kanatlı güzde güzelleşen amansız gülüşünle
Zamanımı ise
Gözlerinin umut veren maviliğinde çoğaltırım
Seninle bir yaşamaktır tuttururum
Gözlerinde rüzgarı getirdin bana
Kirpiklerinde deli acı
Kutsal bir ışık şimdi gizli
Yüzüme sürdüğün o mavi
Bir acaip düşteyim seninle
Bir orman fısıltısı
Issız yağmurlardayım bu akşam gitme
Seni gördüğüm zaman
Işıl ışıl yanar ateş böceklerim gitme
Bir o yana bir bu yana salınır çocukluğum gitme
Tanırlar beni
Götürürler sensiz uzaklara
Tuhaf bir ateş sarmal olmuş başımda
Eğiyor beni büyük bir denize doğru
Dizlerimin üstüne
Kıyılarında kıpırtısı yok sevdanın
Gördüğüm su, kum ve güneş
Olgunlaştırıyor güneşte içimdeki beni
Ben her şeye hazır bir yangınım bebeğim
Ölmeye de beyaz ellerin arasında
Buğu halinde
Ayrı düşmeye de akan gözyaşımla
Yeter ki sen söyle
Öfkeni söyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!