Zamanla eriyecek belki acılarım
Belki özlemim uslanacak
Geriye sadece gülüm
semesi kalacak belki gözlerinin
Ama şimdi canıma batıyor sensizlik
Bir aynanın karşısına geçtiğimde
Yığınla armağan kuşkusuz
Öyle bir gülüşün
İnceden inceye
Bir yıldızı öpüşün
Üstelik
Gerçek oluşun
Kaldırımda seni adımlıyorum
Ateş başımda su gibi akıyor
Yağmurlar rüzgara bulaşmış düşüyor kahrıma
Çıra olmuş yanıyor tenim
Rüzgarda bir yaprak kıvrılıyor ayaklarıma
Bildiğim tüm sözcükleri sıralıyorum sana
Matemim var gecenin bu puslu koyuluğunda
Ağır sevdandayım
Yokluğunda yakıyor tenimi ayaz
Dilimden bir kuş kaçıyor
Tortusu kalıyor boğazımda
Şimdi sırtlan karanlık peşimde
İçimde ihtilaller koptu birden
Kendimi sürgüne verdim
Kime neydi ki sevdamız
Ah benim ateş böceğim
Ah benim hazanım eylül bakışlım
Bir mavi gecede başlamıştı sevdam
Gizemli yolculuğunda büyüttüm kendimi
Sakladım masalların bekaretinde yüzünü
Sensiz bozkır akşamlarıydı yüzüm
İçimde kurşun damlaları
Seninle
Bir ömür gibiydi sanki bağrımdaki ateş
Pencerenden dışarıya bak bir tanem
Merhaba demek için solgun yüzüme
Sensiz akşam alacasında
Tufanlarda kalışıma
Bütün ay ışığınla alnımdan öp benim
Yaşadığıma inanayım
Tenha saatlerimdeyim
Gençliğimin en yaşanmışlığındayım
Yıllar oldu gamzelerinden öpmeyeli
Biliyor musun?
Sana dair hiçbir şey unutulmuyor
Hele o saçlarının kokusu
Ustaca yaşadım aşk ile ölüm arasında
Alışkanlıkları sığdırmadan dudaklarıma
Başka türlü sevdim hayatı
Hayatın içinden manzaralar yarattım aşka
Uçuk kaçık dokundum kabuslarıma
Sokak lambalarının haylaz sarışınlığında
Bir düşüm var sana
Hasretimin diliyle
Onarabilirmi hasretimi bilmem
Bekle
Hemen anlatamam
Daha uçurtmalar uçuracağız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!