Seni bu kadar sevdiğimi
Sakın sendeki üstünlükten zannetme
Ben seni sevmiyorum
Henüz keşfedemediğim bir şey var
Sen bir vesilesin belki de
Sadece bir araç
Kendime söz vermiştim
Sana dair şiir yazmayacağım için
Sana ait ne varsa
Atmıştım, yakmıştım
Yüzünü karalamıştım fotoğraflardan
Sana ait şiirleri yırtmıştım
Masum gölgelerin çığlıkları
Kaybolup gidiyorsa çınlayan zamanlarda
Ve çözümsüz kalıyorsa tüm girişimler
Sen de kapat göz kapaklarını
Bak kaskatı kesilmiş
Bakışlar, fikirler ve ufuklar
Sıkıldım şu hayattan sevgilim
Kaçıp gidelim ne olur
Uçsuz bucaksız diyarlara
Belki bir orman evi
Belki kuytu bir mağara
Kimseleri istemiyorum yanımda
Bahar sapkını, gece kırığı, güneş yamağı
Otur şöyle kıyıdan
Gözlerin yüzünü tanımıyor diye
İlkel çağları arıyorsun
Bir yol tutturup gitmek
Kolay mı o kadar
İçimden kopup gelen
Özgürlüğü hissettim şu an
Ne güzeldi
Bir kul olmanın sorumluluğuyla
Hayatı algılamak
Yoktu kimseyle bir hesabım
Sinsi bir kahkaha
Ve peşinde gezen bir hayalet
Göklere tırmanan ceset
Ve uğuldayan yürek
Ezilen bir zamandır
Hüzünlü sonbaharların kucağında
Sanma ki ayrılık olacak ölümün
Yeniden hayat bulacak
Ölüme en yakın yanların
Belki anlaşılmaz gelecek
Mutlulukların
Bir hiç geldiği an anladım
Hayatı, insanları
Ve bir günden hatıra kalan kızıllığı
Uçtu göklerde çakan şimşekler
Kaybedilen bir yıldızın peşinden
Nasıl da akıp gidiyor her şey
Ancak seyretmek kalıyor
Biraz şaşkın
Biraz üzgün
Günlerin olağan solukları
İnsanların heveslerini tetikliyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!