I
Ayrılığın anılarına ak düşerse bir gün
Bir mektup sabahı hesaplar
Çocukların serinliğiyle sıva sözü
Sökülen noktasından öpüyorum bir kızı
O dizenin enginli yüksekli harmanı
Giyinip kuşanmayı özendiriyor
Ah, toparlasa nefes aldırsa âşık olmak
Bir dokunuştan yontardım hikâyeni
Oysa her solgunluk bir gökyüzü süsüdür
Yeni uçurumunla tamama erersin
Dere deyip geçme
I
Tel tel dallarıyla salkımsöğütler
Örtünüyor topuklarına kadar
Utanıyorlar mı gelip geçenlerden
Ah üşüyorlar mı her mevsim
Kurursa bir ağaç durduk yere
İrdelenmeli derinlemesine ölüm nedeni
Ve çıkarsa yolculuğa güz ile
İşlerse güncesine uzun yaz günlerini
İrdelenmeli etraflıca
Bir düşün, sözcüğün en işveli derinliğince
Bak işte orta yerde hançeri bir dere
Yorumladığımız tarçın taşların acımsı gölgesinde
Yosunlardan gelen ak yorgunluk
O ıslaklığın daha da oylumlu kenarında
Bir kırgınlıkla dokunmayı tasarla
O çocuk duruşlu bir efeydi
Solgun kuşağı derelerin
Ve bayır yollarının güleç dalgınlığı
Bakışı bir meşe ağacı çatalı
Gidişi yağmur geleneği
Bir tomurcuğu al da gel öykülerin ellerine
Ellenmemiş bir utangaçlığı getirsem sana
Üç lale bir papatya
Belki gönüllüdür bir uğurlamayı değerlendirmeye
Arıkuşları öter, güzü hatırlarım
Güz denince, üzümü
Şu gönülsüz düşen acı sarısı yapraklar
Yırtık şalvarıdır güzün, kızlar dokunsa ne
Aşk nergis koklatmak gibidir bir kısrağa
Güzün ve rüzgârın ellerine değince
Hüznü bahçeyi dolduruyor
Sırıkla düşürülen incir
Isırılıp atılan bir elma
Uğrun uğrun sever
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!