Sabahları bir demet kenger bir sözcük
Kuşanmayı akıl edinin kendinize
El ele yürürüm kuşların mülkiyetini
Çadırından çık da gel ey akşamüzeri
Soyunuyor güneş döşeme taşlarında
Dere ile akıyor dolunay
Bir kuşun ilmeklerini söküyorum kanatmadan
Yalan lekeli dudaklarınla öp beni
Ey Külebi, şiirin süt kardeşi
Can bacanağı Karacaoğlan’ın
Aklımı başımdan aldı
Ortanca sürmeli baldızın
Dünürcüm olur Abdülkadir Bulut
Oy nerede şimdi nerede
Akça üzüm ışıltıları
Sel geldi de götürdü
Deredeki ak çakılları
Oy söner mi söner mi
Torosların kızı ıhlamur çiçeği
Kurumuşsun kokun kalmış
Akdenizin göğsüne taksaydım seni
Öpücük verdin de sevdan yaralanmış
Torosların mahtubar çiçeği
Özünü tozut bize
Sevdalıyız biz sevdalı
Kapıldık büyüsüne pembece rüyanın
Ege’nin ela kıyılarında
Korkuyla yaşar zeytin ağaçları
Oysa dokunsa bir kız
Bu taraftan
Dökülür meyveleri karşı kıyıya
Çocuk şarkıları, ah bir de
Kuytularda üşüyen
Dalgınca devşirilmiş, al benekli
Güzel bu kırların yüreği
Gülün en durusu çocuğa işlenen
Durgun sulardan sinmiş
I
Çocukların unutmaktır büyüsü
Sıyırıp alırlar kırların üzgün kalbinden
Günlerin tozlu belleğini
Açar solar unutmanın dere taşları
Bir daha temmuzu yarasıyla göndermeli
Yazı selamla omuzlarından
Gidiyor anılara kol kola bir yaz kalabalığı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!