Kabuk bağlamaz
Ne dualar ettim unutmak için
Bu dert beni ölür isem ağlatmaz
Zamana herşeyin ilacı derler
Seneler yarama kabuk bağlatmaz
Bilmiyorum kaç gece kansız çıkar sabaha
Kaç gece hasretine katlanırım susupta
Kaç gece kırmadan kırılmadan sabredip
Kaç gece hasretine katlanırım susupta
Kaç gece üzerime ölüm korkusu çöker
Kader beni erken yaşta yokladı
Daha fidan iken taşa tutuldum
Rüzgar vurdu sürgünlerim kırıldı
Bir soysuz elinde ucuz satıldım
Bahara doymadan kışa tutuldum
Kalbimdeki ince sızı
Sustu yüreğimin sazı
Çok bekleme gönül yazı
Doğmayacak doğmayacak
Bize çiçek açmayacak
Ülkü diye dövüştüğüm kavgada
Kırkbin hakim gelse korkar mıyım ben
Kırkbinide de ayrı Sual eylese
Kırk yıla tek doğru satarmıyım ben
Sazımda sözümde söylesin türkü
Kanayınca gönlüm sessiz sedasız
Anladın yorulup tükendiğimi
Ben sana el oldum, sen bana gamsız
Âşikar eyledin kaybettiğimi
Yıkıldım düşerken el uzatmadın
Ben geceyi alır iken koynuma
Ufkuna gün vuran kula kırıldım
Kemend atıp ip taktılar boynuma
Yola revan olan kula kırıldım
Ben sakiyim mey olurum kadehte
Sana değil bu gönlümün isyanı
beni benden alan kula kırıldım
Sen tabipsin ben kapında yaralı
Beni yaralayan kula kırıldım
Bilirim muamma, hecesin dilde
Sabahın buğusu üstüme üstüme geliyor
Yangın sonrası yayılan kükürt kokusu var havada
Nefes alamıyorum
Yağmur bütün dişiliğiyle çağırmakta beni
Rüzgar bir fahişe edasıyla sokulurken koynuma
Kömür gözlerin
Sessiz bir yakarış bir büyük düştü
Hasretinden yüreğime çığ düştü
Bir kelebek yalnızlığı tutuştu
Aklımın zoruydu kömür gözlerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!