Ayrılığı kimseye vermesin yazan kalem
Gözyaşın yanağında süzülürde susarsın
Hislerine tercüman bulmak için çırpınıp
Akrebin kıskacına takılırda susarsın
Uzattığın ellerin sahipsiz kaldığında
Yıllarca bekledim geri dönmeni
Baharlar kış oldu yazlar tükendi
Her mevsim ayrı bir vuslat türküsü
Besteler silindi sazlar tükendi
Mektubun gelirdi leylak kokulu
…
Şimdi senden geriye kirli bir geçmiş kaldı
Müptela sanma sakın uğursuz adın vardı
Ruhumda kasırgalar yalnız senin eserin
Bu keşmekeş hayatı sen bilerek istedin
-Ülkü’m- izlerini taşır yüreğim
Çırpınarak atışında sen varsın
Son nefeste sensin haktan dileğim
Kanat çırpıp uçuşunda sen varsın
Töreme ses oldun aştı dağları
Uykusuzca geçen onca gecenin
Vebalisin günahın çok unutma
Heba olan gençliğim ömrümün
Vebalisin günahın çok unutma
Pulmuşsun verdiğim değere yazık
Bunca yıl ruhumu kasıp kavuran
Senin hasretinmiş unutmamışım
Beni benden alıp sana savuran
Bu rüzgar seninmiş unutmamışım
Her gece düşümde seni görmüşüm
Unutsun demişsin geldi haberin
Mektubunu ağlayarak okudum
Postacıya acele et demişsin
Mektubunu ağlayarak okudum
Alalade bir kaç kelam etmişsin
Uyan anne uyan bak sana geldim
Uyanda bir lahza sarıl boynuma
Bak seni görmeye kapına geldim
Senden ala tabip yoktur bilirim
Anne beni sol yanımdan vurdular
Yarabbi göğsümdeki bu amansız yarayı
Sarmaya tâkâtim yok sana sığınıyorum
Kuluna minnet etmem, geri kaldım menzilde
Koşmaya tâkâtim yok sana sığınıyorum
Sana yemin olsun bu gece vakti
Beni yorgun görmeyecek gözlerin
Senin namertliğin olsada bâkî
Beni şaşmış görmeyecek gözlerin
Ne kadar da dua etsen âh etsen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!