Ben şükrü iskânı sizde biliyim
Ha beyim ha
Bu ipin ucunu dipte bilirim
Ha paşam ha
Ufak tefek bir Çinli
Bugün çubuklarını unutmuş
Gözleri çekik
-kızmış ama belli etmiyor
Belli ki çatal kullanmasını bilmiyor
Nerdeyse elleriyle yiyecek yemeği
Nedir yaşamak?
Yaşamamışsa?
Nedir içimizde ki yeşil?
Bir ağaç mı?
Bir fidan mı?
Bir yaprak mı?
Bırak ellerini
Özgür bir bulut gibi
Aksın saatlere...
Zamana dokunsun
Korksun, gülsün, eğlensin
Sanki yıllanmış içimde bir tebessüm
Yetinmeye çalışıyorum yokluğunla
Kesip takvimlerden seninle olan anlarımızı
Bir daha yeni baştan yaşıyorum...
Durdurmak olmuyor zamanı
Geri çeviremiyorum...
Paldır küldür düşer
Eğenin üzerinden bulutlar
Vakit bitmiştir!
Artık her şey için geç
Midilli adasından yunan ezgileri gelir
Hasan Tahsin canlı gibi irkilir
İhtiyar denizci sigarasını atıp söndürdü denize
Burada kısa metrajlı bir film çevrildi
Simsiyah bir denizdi
Sisler çökmüş gözlerine
Gözleri zamanda yelken açmıştı
Yorgun balıkçılar burada ölür
Basmayın yarama açıyor hala................
Anlamadım niye gitti genç yaşta Züreyha
Henüz yaş on beşinde yâda on altısında
Güneş gibi sarı uzun saçlarıyla
Neylesem aşığın sazını
Dertlinin muhabbetini
Bir zerre tohumdur yâd eden
Dolsam katar katar keder
Bir parça olsa alıp gider mi?
Yar dediğim…
Sen benim ilk son bahar kaçakçılığımsın
Suç ortağım
Yasadışı eylemlerde sloganım
Veto hakkımsım
Ama
Adını söylesem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!