Bos ver beni...
Zaten değil mi?
Ömrüm katalogların arkasındaki ufak metinlere sıkışmış
Prosedürü belli olmayan bir imza
Gitmelimi Eylül olunca yoksa...
Sınır boylarında direnişlere mi katılmalı
Ölmeli miydin sanki
Ölmeli miydin sen güzelim
Zannetme ki gülüm
Ben sensiz yaşayabilir miyim?
Laflar sözle düğümlenirde
Artık ben, ben olabilir miyim?
“Kat-î Kıta 1 – Bahr-i Bî-pâyam'
Melhuz; aşk-i kederden azade sen
Eşk’in ihbar eyledi fakat derdi dilini
Rüz ü şeh-ül şerer-i gam ilen bûrûn-î felakettimiş
Âya; nefy gönlüme eyler mi aşk üçün sahib-i ihsan
Diller der ki
Aşk-i yürekten ilimdir…
Musiki nicedir
İlim nicedir…
Göz malûl
Kulak sağır olur…
Patatesin kilosu 1 lira 50 kuruş
Ekmeğin tanesi 40 kuruş
Kiraya verdim mi 500 lira
Aşk istersinde güzelim
Aşka kalmadı para…
Ayçiçeğim benim…
Nedenlerim var sana yazmak için bu mektubu…
Nefret et istiyorum benden…
Çünkü bırakamaya alışık değilim ardımda kırıntılar
Hiçbir yolun bana çıkmasın
“Doğan çocuklar tanrının umudunu kesmediğini
Gösterir insanlıktan”
Öyleyse sen
Rahminde taşıdığın umudu
Getirip dünyaya
Ölürüm eğer gidersen
Ağlamayı sen öğrettin gözlerime
Şimdi gözlerimde tuzlu yaşlar
Yüreğim kan revan…
Sensiz yasamak anlamsız
Ufacık penceremde dikilmiş
Saat kulesine bakıyorum
Uzunca bir kuyruk var bu gün
Bir saatte kaç adam geçiyor
Kıbrıs Şehitleri’de böyledir
Gündoğdu meydanıda
Bir sevdiğin var bilirim
Yılların eskitemedi
Sevmişsin bir defa
İçinde şimdi bir yara…
Ama ağlayamazsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!