“Beni sevdiğini bilmek yetmiyor
Yüzünü göre bilmek mümkün olmayınca”
Harman vakti
Bodoslama daldığımız hayatım Çö- çukurundan
Nereye kadar ha
22 Mar. 06 tarihine dâhil güncem
Her insan zaman zaman bir ele muhtaç
Düşün ki dağları sırtlayan
Ömrünün yağmurlarına gülen ben
Bir tabak kereviz
Nerdesin iklim gözlüm
Dur ağlama, daha yürüklerimize doğacak ışık güneşten
Hem ağlama, tutamazsam ellerini
Eğilip öpemem tuz tadında yanaklarından…
En acı şey
Çorbacı dükkânında bir sinek
Ufacık bir şey kim bilir nereye inecek
Çorbamın içine düşecek,
Boğulup gidecek
Ah bir dili olsa neler söyleyecek
Birkaç günlük ömre böyle bitecek
Kim çizebilir ki seni
Gülerken yüz hatların öyle derin
O gözleri kim çizebilir
Hangi şair mısralarında seni atlaya bilir?
Sonbahardan bir imge gözlerim
İlkbahar kadar güzel bakışların
Yapraklar değil
Sokaklar sarardı
Unutuldu bir kadın…
Sisli bir sabah uyandı
Biz iki tane adamdık baş ucunda bekleyen
Şimdi seni sevmeye başlıyorum desem anlamasın beni
İçinden gülüp geçersin belki
Belki bugüne kadar konuştuğun yalancı sevdalarla bir tutarsın beni
İlk defa bu kadar uzun cümlelerle yazıyorum şiirimi!
İlk kez bu kadar zorlanıyorum yazarken şiirimi!
Ben yabancıyım bu şehre mülteci
Paris’e gideceğim
Oturmuşum yalnızlık dinlerim
Sobam sönmüş
Saatim durmuş
Yuları Pier Carden!
Şehr-i insan
Boğmaca, dizenferi atlatmış
Stresse yenik
Eksoz kokuyor üstü başı
Çoban dikenini ne bilsin
Ne hoştun sen
Gaziemir sosyete pazarında
Kırmızı bir hırka almıştın o gün
Cinchiboss yazıyor halen
Moskova soğuk Pazar sabahında
Düş Valentina
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!