Hadi yeni baştan,
Olması gerektiği gibi...
Yavaş, temiz ve düzgün...
İş olsun gibi değil...
Olması gerektiği gibi...
Kimseyi kırmadan, aldatmadan...
Soru sormak…
En alttan en üste çıkarken;
Kibirlenmeden, erdemle…
Olgunluğa erip, pişmektir…
O an soru:
İnsanlığın içinde köle olmak mı?
Kıvrak
Oynak
Eller kollar durmaz.
Gözler ah o gözler durmaz.
İçi dışı farklı
Gözleri hızlı
Yalanı katık yapmış,
Bala bandırmayan mı var?
Vicdanlar sızlasa da,
Ağzını şapırtdatmayan mı var?
Hiç kimse gözyaşlarına değmez.
Ama dünya o zaman yaşanmaz ki!
Gözyaşları olmadan…
İnsan nedir ki?
Tek gülmeyle yaşanmaz ki!
İnsan kendine neden palyaço arar ki?
Özüne dönüp;
Gerçeği arayacak…
Gök ve yer şahit olacak...
Çocuklarımız ve atalarımız;
Ağız birliği edecek…
Otağımız şenlenecek…
Kitap gibi koktuğumu hissettim.
Eski, bir o kadar gerçek.
Sayfalar ilerledikçe hayat buldum.
Yeni bir dünya, yeni bir kişilik...
Sonra sonrası aynı sonun başlangıcı...
Ölüm gibi....
Baktıkça kanıyor...
Yumdukça acım dinmiyor...
Tıkadıkça sesler susmuyor...
Uyuttukça aklım bana isyanda...
Yüreğimi dağladılar...
Elim, kolum bağlı...
Bir kuş kadar özgür
Bir yağmur damlası kadar sade
Kadife gibi parlak saçlar
Ateşten de sıcak dudağınla
Yüreğime düştün...
Artık senle varım...
Milleti, millet yapan,
Değerimize, değer katan,
Kendinden öte tuttuğu;
Yokluktan bizi varlığa götüren;
``Yapılanlar benim değil, Türk milletinin eseridir.``
Diyen bu zat...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!