Ağaç dalında iki kumru
Tebessümle izledim muhabbetleri koyu
Belliki bahar gelmiş derindi işveleri
Hayallerimi c/alıp gittiğinden beri
Dilim lal unuttum muhabbetleri
serin mevsimi karşılıyordu penceresinden
bir mevsim ki gelen
renkleri sarı
beti benzi solmuş aşkların
erken terk edecekse mutluluk aldırma
her şeyi iç yangınlarına bırak
Alı koydu hüzünleri
Bu gece de misafirdi gözlerinde
Kirpikleriyle içli dışlı.
Uzun gecelerin sessizliğinde
İçten içe koyulaşan sohbetle dem vuruyordu
Hayırsıza.
Tutkundu; ondaki bitimsiz büyük aşka
Şimdi,
Ayrılık kervanları bir uçtan bir uca revan yollara
Nereye gittiği bilinmezler kıskacında
Güneş kızgın!
Deniz diye gördüğü her yer çöl baştan başa
Öyle çok bendeydin
Öyle çok seviliyordun ki
Kendimden bile sakınıyorken seni
Sol yanımı yakıp kavuruyor
Gitmeliyim diyen son kelimelerin.
Yine özlemlerin penceresinden baktıracaksın?
Acı bir kahve gibi, kırk yıllık hatırı vardı sevginin
Neşesi hüznüyle yaşadık
Gün be gün.
Kır kahvesinde paylaştık bir simidin yarısını
Susamları kapışan martıları kıskandık
Bizim özgür yanımızdı onlar
Bak!
Yarım asırlık bir ömür kaldı arkamızda
Ne yaşayabildik doyasıya, ne de mani olabildik akışına
Birbirimizden ayrı,
Birbirimize hasret ve uzakta
Özlemlerin hamalı olduk yıllarca
Mevsimlerden hazan günlerden ihanet
İçimde ha koptu ha kopacak kıyamet.
Bir ateş akıyor damarlarımda kan niyetine
Ruhum lime lime parçalanmak üzere
Bir araya getiremediğim sevgi
Kum taneleri arasında birer zerre.
Beyaz sayfalarda başladı hikâyemiz
Sonunu bilemediğimiz uzun bir yolculuk gibi
An geldi mola verdik
An geldi tekli koltukta yola devam ettik
Gözyaşı olduk vedalarda
Çocuklar gibi sevindik kavuşmalarda
Dün gece beni görmüş rüyasında
Beyaz gelinlikle yâr olmuşum başkasına
Ağlıyormuş gece gündüz hıçkırıklarla
Bir tutam saçım kalmış avuçlarında
Beni bensiz sevmiş yıllarca
Bu nasıl aşktır haberim olmadı
Meraba. Ben şiir yazdığını bilmiyodum. gerçekten başarılı buldum. tekrar tekrar tebrik ederim :)