Bitmiyor bilmediğin diyarlara yolculukların
Düşler aleminde sürükleniyorsun bir oraya bir buraya
Soruyorsun ya ne zaman diner kalp sancım
Söyleyeyim; teneşire uzanırsın da taranınca saçın
Doludizgin bir atın sırtındayız iki dağın kucağında
Allah akla sınır koysa benimki dolardı
Neler neler tutmuşum kafamda
Bu halimi görse anam ağlardı
Ne meseleler taşımışım başımda
Fazla düşünme diye bir olay var
Aynı yalnızlığın elçileriyiz
Elimiz bir huzura değmemiş henüz
Aynı şarkının sözleriyiz
Kulağımız selamızı duymamış henüz
Kirli bir mazinin artıklarıyız
Sultana Ferman yakışır
Olmaya devlet içinde devlet
Sevmeyen aklımı karıştırır
Olsun onlar bu dünyada bedbaht
Uyan şifan şiirdedir
Hangi köşeyi dönünce rastlaşacaksın umutla
Hangi ovada atacaksın atından kederlerini
Ne zaman ellerini açtın da göğe
O sana hatırlatmadı kendini yağmurla
Çılgın arzularını bir yana bırak
Bilmiyorum derdin nedir?
Yoksa hayata mı küstün
Bizi vurdu boran yelleri
Yitirme ümidini yakup
Kelimeler anlatamaz garipliğini
Yıkık duvarların arasında
Dumanlı ortamların kapısında
Bir dağın yamacında
Kayboluyor gençliğim
Bir aslanın pençesinde
Her şeyi bildiğini söyleme
Her şeyi kimse bilemez
Hasım çanağından kepçe esirgeme
Aç doyurulur, dost düşman ayırt edilmez
Her gördüğünü söyleme
Muhayyel sabahın dördü
Sen uyanıksın kuşlar uyuyor
Şimdilerde devran tersine döndü
Yasaları haksızlar koyuyor
Haksız olmak, haklılıktan iyidir
Haz vermiyor güzelliğiniz
Yüreğinizle dimdik gelin
Heyecan vermiyor kibriniz
Zekanızla bilgi verin
Güzel nedir iyi bilirim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!