Bir sarı kalemin vardı 17'li yaşlarında
Neler yazdın, döktün derdini bembeyaz kağıtlara
Hiç yaşayanmayacağını bildiğin anılara
Sabahın 4'lerinde meze ettin gözlerini
Bende bir insanım çektim ayrılığın acısını
Bir uzun yolculuktayım
Bitesi yok bu yolun değiştirmek mı lazım?
Bir dağın yamacındayım
Hep aynı yere bakıyor, yardan atlamak mı lazım?
Kimseye anlatamadım derdimi
Aldanma sakın ha bu manzaraya
Yıkılalı çok oldu bu şehir
Şimdi içimdeki viraneler korkutur seni
Bilmiyorsan, bilme ne istediğim aklımdan değil
Yazsam da yazı, değiştirmiyor bu yazı
Yıllar oldu sen bu diyardan göçeli
Ufaktım hatırlamıyorum muhabbetini
Sazında inleyen sırma teliyle
"Deli Bekir eşeğine çüş dedi duydunuz mu?" Dedi Gurbeti
Boyun kısaymış, asaletin uzun
Denize karşı şair olunmaz
Gördüm, ayyaş olunur
Benim kadehim şarapla dolmaz
Kederin yanında bize dert sorulur
Bizim dağlar eşkıyasız durmaz
Bırakamam zamana
Bırakmadıkça zaman bana
Tutmalıyız elimizde ipleri
Zaman yetişmez vakit geç olunca
Çalışsana elinde tutmayı her şeyi
Bağrımı açtım nice insanlara
Onlar fırtına oldular başıma
Sevenler her şeye kanalar
Yazdıklarım ters oldu yaşantıma
Bir değilim herkesle, anlattırdınız kendimi
Bayram gelir kurulur sofralar
Masalar donatılır buyur edilir dostlar
Soba sıcak, çayın altı kaynar
Çocuklar oynar meleşirken kuzular.
Camiide hutbe bellidir "Küsler barışsın"
Varmış duydum pahalı ortamlarınız
Aman ben eksik kalayım
Ayağınıza göreymiş tüm yorganlarınız
Olsun ben yan uzatayım
Kalabalıkmışsınız, boş kalmıyormuş yanlarınız
Kaybettiğim gençliğimi
Yorgun hayallerimi
Kırıldığım hikayeleri
Ben şiirlerde buldum
İstediğiniz gibi olmadım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!