gözleri annesini özlemiş
bir omzunda şaşkınlık
bir omzunda hasret
beli bükük
sanki öpmeye eğilmiş
yüzü gülmeye hasret
ben artık gökyüzünün mavi olduğuna inanmıyorum
sevdaya da inanmıyorum
hele senin beni sevdiğine hiç inanmıyorum
diyorum ki
gökyüzü karanlık
sevda zindan
en çok sevdiklerinden olayım
yıldızlar kadar çok sev beni
yağmur kadar
gülmek kadar
yakın olsun dudaklarım dudaklarına
öpüşlerin gibi
toprağım kilden
derdim elden
ben gidiyorum bilenler
silin beni dilden
kaça varmış simdi saat
ben kaçıma geldim
neden doğdum
pişmanlığım gecen zamandan mı
doğumla ölüm arasındaki harcanan saatten mi
oysa hiç küfürsüz
kim olduğunu bilmeden güldüm senin yüzüne
menekşe kokunu taşıdım omuzlarımda
son yağmurdan önce
yerler gördüm yüzler gördüm acılar gördüm
utanmadım hüngür hüngür ağladım
bulmasını öğrendim vermesini öğrendim
gittiklerini gördüm
ellerinde kürekler başları eğik
sabrı saran eller çaresiz
gözler nemli
sessizliği duydum diplerinde
kitlenmiş dudaklar
dünyayı verseler aklim olursun
hayattan silseler taşım olursun
yüreğime yakın hep sen kalırsın
benimsin tek yüreğiminsin
ağlarken görseler özlemimsin
unutmaya kalkarsan sebebimsin
aklın düşmanlık kuruyor
dün gittin ben kaldım
ellerine değmeyi bekler bedenim
susuşunu özledi kulaklarım
beni kaderin senden sonrası yıktı
gidenlerden değil
ben gittiğimde sözlerim kalacak
ben gittiğimde hüzünlü bakan gözlerim
ağlayışlarım kalacak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!