Yalnızlığım dipsiz bir kuyu.
Attığım taşların yankılı sesini,
Duymak bile mümkün değil.
Sesime ses veren yine kendi sesim.
Ruhum kıştan bir geceyi,
Yalnızlığım dipsiz bir kuyu.
Attığım taşların yankılı sesini,
Duymak bile mümkün değil.
Sesime ses veren yine kendi sesim.
Ruhum kıştan bir geceyi
Anladım ki yaşlanıyorum,
Yüreğimde yufkalaştıkça yufkalaşıyor,
Gençlikte kaldırdığım birçok şeyi artık kaldıramıyorum,
İletişim sorunu yaşayanları anlamakta zorlanıyorum,
Canım diyeceği yerde,
Canın çıksın diyenlerden yoruldum...
Yitik düşler garı burası,
Bileti çoktan kesilmiş sevdalar diyarına gider bütün trenler.
Olmamışlıklar,
Hüzünler biletle birlikte verilir yolculara.
Makinisti tek yolcusu olan trenler bunlar,
Hızla kaçışmaya çalışırlar bu gara yolu düşenler,
Kuşlar hep sıcak yerlere uçar ,
Hangi kuş severki soğuğu.
Hangi kuş kalbinde umut,
Gagasında sevda,
Ayağında iliştirilmiş sevgiliden haber
taşımaz ki.
Zamanın zakkumları kök verdi,
Bilmem nasıl büyüdü?
Çaktırmadan arka bahçemizde,
Renk sakladı bilmeden öfkeyi,
İçine birikti herşey.
Herşeyden herkeslik tecrübeler
Bir tiyatro gösterisi izler gibi itinayla izledim
Kıyıdaki dalgaları,
Birkaç küçük ördeği,
Aynı anda sudan sıçrayan minicik ama minicik yirmi otuz tane balıkcığın dansını.
Taşların,
Çakılların bastıkça yaşattığı titreşimi hissettim.
Git demekle gidilmiyor,
Kal demekle kalınmıyor,
Sev demekle sevilmiyor,
Bazı şeyler zorla olmuyor.
Yorma kendini demekte
Kar etmiyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!