Seni deniz sanıyorum.
Kulaç kulaç dalıyorum.
Az sarılmak istiyorum.
Hırçınlaşıp boğar mısın?
Yoksa kadir kıymet bilip,
Çarşaf gibi sarar mısın?
Diller âmin desin, güzel dileğe.
Aşkın alev topu, dalsın yüreğe.
İhanet edeni asın direğe.
Yürekten sevmeyen, aşkı bilemez.
Güzel söylemeyen diller, dil değil.
Gerçeği tutmayan eller (1) el değil.
Ey fani Allâh de, uzlete dur zikret
Dünyayı tarla bil, bir sırdır ahiret
Hakk’ın bahçesine, ihlas nuruyla ak
Âşk’ı iste, iç, yan; açılsın (1) basiret
Ey (2) Ahsen-i takvim üzre yaratılan
Aşk gülistanında mana donatılan
İşve naz yaparak tavladın beni.
Bülbül nidasıyla avladın beni.
Hasret korlarıyla dağladın beni.
Aşkın kemendiyle bağladın beni.
Ezdirdin vicdansız yürekler gibi.
Bezdirdin duyarsız Leylalar gibi.
Sevgiye göz gerektir, gönül pınarlarından.
Açılır içimden yâr, gül tomurcuklarından.
Sarmaya can gerektir, sevda yumaklarından.
Gülistana aşk yazdım, savruk savruk dürüldü
Dönmeye yürek ister, mazide silik kaldı.
Aşkı zamana serdim, yapyalnız kala kaldı.
Kaşlara bak göze bak.
Şu salınan kıza bak.
Kız gözlerin kör ola…
Ağdır gözün bize bak.
Gamzeler çift, yanak al.
Gözler maviş, dudak bal.
Her nefes, bambaşka bir hıçkırık
Her adım mecalsiz, sanki kırık
(1) Hayat budur, hem tatlı hem acı
(2) Hayat verir Allâh’ın ilacı
Her bakış, başka başka yalvarış.
Hakk’ın rahmeti kuluna varış
Bende: Bir avuç kül kaldı,
Kar bulutu renginde
Gözlerinin yaktığı o ateşten.
Sende: Nem kaldı?
Gönlümün yeşerdiği bahçeden…
Bende: Bir çift göz kaldı,
Susamış çöller gibiyim.
Gülsüz bülbüller gibiyim.
Başkasına el gibiyim.
Bakıversen benden yana.
Yol gözler hancı gibiyim.
Dil bilmez yolcu gibiyim.
Dalıp gittiğim hayallerden…
Sıyrıl da gel.
Bir hece, bir kelime,
Çığlıklarla gel.
Yeter ki gel.
Aşkın nağmelerinde bul beni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!