Sevgim sislerle kaplanırken,
Bekler dururum neredesin.
Mevsimler akıp geçiyorken.
Düşler dururum neredesin.
Kalbim (1) şebnemle örtülürken.
Üşür dururum neredesin.
Kulağını aç dinle, yüzü pak oğul
Haramdan kaç ünle, alnı ak oğul
Hakk’ı sayıkla inle, küfrü yak oğul
Nefsine aldanma, sırat incedir.
Yuvana baykuşlar kondurmayasın
Tasına çamurlar doldurmayasın
Şu dünyada varım deyip
Nefsimize hep yenilip
Düşenleri ezip geçip
Gidenlerden olmayalım
Kadir kıymet anlamayan
İpe sapa hiç sığmayan
Deryalara kulaç atmış.
Gönül gözüm yaşlar döker.
Fırtınalar yelken açmış.
Sandalım da sular öper.
Dertlerime karlar dolmuş.
Saçlarım beyazlar eker.
Vicdanın var olduğu, bir dünyaları bulsam da...
Kona kalka uçarak, göç eylesem oraya.
Aşkın kümelendiği, bahçeleri bulsam da..
Şırıl şırıl akarak, dolu versem oraya.
Güllerin solmadığı, gülistanlar bulsam da...
Gönlümün kuşu uçup evini bilmese de…
Arzular kül olup yerine gelmese de…
Bahtım yanıp tutuşup yüzüme gülmese de…
Bitirmem umudumu Rabb’ime şükrederim.
Hayat yeliyle esip yad elde sürünsem de…
Tozlu yolları aşıp gelerek görünsem de…
Kulunum Rabb’im hüznümü dağıt.
Seni çağırır dilimde ağıt.
Meftun gönlüme nurlarını saç.
Başıma dolsa da bembeyaz saç.
Bedenim çözülsün, ruhum duysun,
İmanım nurlardan yumak olsun.
Tut elimden kaldır beni
Aşk deryana daldır beni
Tutuşmazsa SEN de tenim
Rüzgârına sardır beni
Aşk yoluna ben yanıyom
İçin için hep kanıyom
Kırışık yüzler gördüm...
Sabahçı kahvelerinde.
Ömürleri bahar görmeyen,
Gün doğmadan daha geceden;
Onlar düşünür yarını...
Önceden önceden.
Gülmeler az mı az, kederler diz boyu.
Geceler hep ayaz, soğuk ömür boyu.
Boşa akıp gidiyor, gözlerimin suyu.
Sabır taşı kırık, saçlar gösterir kırk.
Boz bulanık akar, alın teri belli.
Eyvahlar ses verir, bükülünce beli.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!