Metin Falay Şiirleri - Şair Metin Falay

0

TAKİPÇİ

Metin Falay

Kara sevdam hatırlatırsa beni.
Dudakların titrerse, içli içli
Pencerendeki damlalara bak da.
Domur domur gözyaşlarını sakla.
Kara sevdam hatırlatırsa beni,
Süzülürse gözyaşın gizli gizli

Devamını Oku
Metin Falay

Bilemedim, rüyalar nasıl bitti.
Sonbahar gülü gibi, solup gitti.
Sıyrılıp düşsen de gönül dalımdan.
İçimdeki filizler de saklısın.
Bilemedim, aşkımız nasıl bitti.
Gözyaşları gibi akarak gitti.

Devamını Oku
Metin Falay

Hep kıpır kıpırdır derin sancılar.
Topak topak olur içimi burkar.
Deste deste olur, orak misali.
Toplar yığın yığın, harman olurum.
Düşüncem girdapta yolum tozludur.
Gözlerim kıpkızıl ateş korudur.

Devamını Oku
Metin Falay

Andıkça mazideki sımsıcak demleri,
Yele borana verip salarım sitemleri.
Harlı aleve koyup, yakarım elemleri,
Medet ya Allah deyip, senden aman dilemem.
Baktıkça elimdeki, solgun duran resmine,
Aldandım gözlerinin mavimtırak rengine.

Devamını Oku
Metin Falay

Zaman elimizden kayarak gider.
Sensizlik bedeni yakarak gider.
Özlem çivisini çakarak gider.
Mıhlı kalbime sor, sen neredesin.

Hasretin tenimi yakar köz eder.

Devamını Oku
Metin Falay

Sen sevdamın kurşunusun.
Çıkarma yaram dağlansın.
Sen akşamın güneşisin.
Çekilme ruhum erisin.
Sen bende mum ışığısın.
Bırak düşler aydınlansın.

Devamını Oku
Metin Falay

Aşk iksirini yalnız içenler bilir.
Sevda harmanlarını ekenler bilir.
Değirmendir zaman, bırakmaz siyah saç.
Gece gündüz nedir, sorulmaz saat kaç.
Bulutlar hep gölgedir ay ve yıldıza.
Uzaklar engeldir kara sevdamıza.

Devamını Oku
Metin Falay

On sekiz yaş heyecanı sarmıştı bedenimi,
Terleyen ellerinle tutunca ellerimi,
Seher yeli misali okşuyor da tenimi,
Yürek pınarlarımdan, sevdaların akıyor.
Güneş ve mehtap gibi şavkın yansır kalbime.
Güllerin tomur tomur, ışıldar hep bahçemde.

Devamını Oku
Metin Falay

Gözümde yaşlar seldir akar.
Yürek de alaf cingi saçar.
Buzdağına yaslanıversem.
Lavlarımdan akar doğarım.
İçimde sıcak yakamozlar.
Umuduma ışıltı saçar.

Devamını Oku
Metin Falay

Allı turnam var git, doğduğum yere.
Yavaşça süzülüp, kon pencereye.
Selam et çimdiğim, ıssız dereye.
Al haberi yârdan, gel döne döne.
Sor hele çeşmeye suyun içmiş mi?
Zülfüne, gerdana; sular serpmiş mi?

Devamını Oku