Söküp attım içimden,
İçimdeki pisliği bir seferde,
Bir seferde yandı ömrüm,
Yandı ömrüm ben içimdeki pisliği atmadan önce.
Sürmedim sefasını dünyanın,
Üzgün olduğumu sanıyorsun,
Belki de kahrolduğumu
Ya da ince hastalığa tutulduğumu.
Yanılıyorsun.
Çünkü üzgün olmak için bir sebebim yok,
Çünkü sen yoksun...
Depresyona girmişsin,
Uyku nedir bilmiyor,
Hiçbir şeyden zevk almıyormuşsun.
Anlamıyorum seni
Ya da depresyona girmiş herhangi birini.
Neden depresyona girer insan,
Dokunma ellerime,
Ellerim ellerin için titriyor olsa bile.
Dokunma sakın yüreğime,
Yüreğim yüreğine hasret,
Yüreğim yüreğin için çarpıyor diye.
Açıldı gönlümün el değmemiş yarası,
Kan revan içindeydi,
Kabuk bağlamamıştı.
Sargı bezi ve merhem yapıyordum dost cümlelerden,
Okunmamış şiirlerden
Ve musiki tarzında ezgilerden.
Hüzzam makamında gönlümün iç çekişleri,
Ve bir hüzünden diğerine yürümekten yorgun yüreğim,
Varlığının nihavent hoşluğuna muhtacım,
Gözlerinin buğusunda yeniden doğmaya.
Elim kolum bağlı, konuşmaya yok dermanım,
İlk çocukluğumun hoş hayalleri peşimde,
Anlamsız bir hüznün hapishanesindeyiz,
Ellerimiz kelepçeli zihinlerimizle,
Ruhlarımız gönlümüzün hücrelerinde güneşe hasret,
Yüreklerimiz müebbet acıya hüküm giymiş.
Sanki birden bire kaybetmişiz özgürlüğümüzü,
Sanki birden bire çökmüş hüzün üzerimize
Giderler defterine yazıldı sevdalar,
Gelirler defterine not düşüldü keder,
Bilançosu çıkarıldı yaşananların,
Çapraz kur sevdan
Çarpan etkisi bahar,
Faizsiz kazanç sevgiler.
Gökyüzü kirletilmemişti henüz,
Yeryüzünde hüküm süren ormanlardı.
Ne birbirleriyle yarışan gökdelenler vardı
Ne de aya fırlatılan roketler.
Dağlar engin,
Okyanuslar sonsuz,
İmkansıza imrendim biliyorum,
Zor olandı seçtiğim.
Bir kelebeği anlamak
Ve sevdiğin bir çiçeği.
Anlamaya çalışmak yani,
Başaramamak ama sonra, yenilmek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!