Kamer tutulmuş inatsız geceye
Hayretle izliyorum ay mı güzeldi
Yoksa gündüzün soyunup çıplak kalışı mı
Ya ben ikisinede vurulmuşsam
İçime kuyu mu girerdi,yoksa kuşku mu
Şüphe yoktur ki o,kamer ışıklıdır
Oysa beni düşündüğünü
benim de seni düşündüğümü
biliyorduk ikimiz de.
Neler olacaktı ki,bize?
Bana gelme yolların kapalı mıydı?
Kanıyor kaldırımların,
Ne kalbin sevilsin dedin leylaklarca bana
Ne gözün şenlensin denizlerce
İstanbul'sun sen dedin, bırak da uzaktan saygım kalsın sana
Mektupsun sen dedin, çok sonra; elde,yerde, sevgilisinden çok uzakta
Ne yüzün yüzüme baksın dedin iki boğaz gibi
Ne sesin sesime değsin; acı,tatlı,sevgilisinden çok uzakta
Sevdim diyorsun ama kimi?
Kalbi olan bir genci
Yaşlı kalbi olan teyzeyi
Turta delisi çocuğun gülüşü
Sevdim diyorsun ama kimi?
Heyecanlı,tedirgin
yorgun bir nefesti sana gelişim
Kapının önünde bir adam -
bir adama bir adamı sordu?
Bir dakika bekleyişin sonu sana geliyordu
Bir kadının sesine bulaşmış bir adın
Başlangıçları bir aşabilirsek eğer,
"Değer miydi? " diye düşünmeksizin;
O zaman yakalayacağız
Bir kuş kadar hürlüğün de sevdasına uçmayı.
"Ama nasıl olur? " da demeden
Yıkacağız önce içimizdeki o olmazları;
Yalnızlığın istilası bu,
Bu başka memleketin alacakaranlığıydı
Sorma artık niçin bu denli yalnızım diye.
Yeter kes!
Şu sorguluyor muşcasına konuşmanı.
Şimdi diyorsun ki, ne bu hâl?
Bir insana ulaşmak ne çok zor zanaat gerektirir...
Onu tanımak için emeklemek lazım gelir...
Düşün ki insan insana bir sır
İnsan insana bir bilmecedir
Bir oyun kavrandıkça güzelleşir
Üstü de altı da kapalı bir sandık
I
-
Önce uzun uzun bakardım onun yüzüne
Gölgem gibi bir şeydi bu
Alt edemediğim o, lezzet...
Sonra "Ne kadar da yaşlanmışım," dedim,içimden.
Şimdi elimde ne kaldı, diye düşünüyorum.
Kuru bir yalnızlık mı sadece?
Bu aşk değildi apaçık belli.
Aşk can demekti.
Kalp düşse, eğilip almak demekti.
Erimek aşk için,
kahırede buyumek hakkınde sorularım var ıznınızden