Mühim bir yalnızlığı vardır hayatın,
Aylaklığı vardı en basitinden mesela;
Açık mavi deniz gibi...
Yeşil bir ormanın içinde yalnız kalmış kendisi,
Ama direnişteki kuru bir ağaç misali,
Mühim yalnızlığın içinden yüzerek,
Nazar deyecek diye ödüm kopuyor
Ezeli gücün ne baş döndürücü!
Diyeceksin ki,ne gücü?
Şeklen göz yorucu
Kalben ürkütücü
Zihnen onaysızlık
Niagara şelalesin de
Aşıklar buluşuyordu
Günlerden cumartesiydi
Yine hava bulutlu
At nalı izleri kalmış
Bir aşık daha geçmiş
Niagaradan
Nefesler tutulmuş
Kalpler bir kuşun kanadına sığmışcasına
Niagarada buluşmuşlar
Bütün aşıklar burda şimdi
Burda soyunmuşlar aşka
Niagarada başlamış ilk kez..
Yıllar sonra geldiğim bu yer de
Anılarım tazelendi,bir günün doğuşu gibiydi
Bir zamanlar bende burda seninleydim,
Niagarada sarılmıştım sana ilk defa
Şimdi burda oturmuş aşıkları izliyorum
Hayranlıkla...
Şair Meral&Meri
23.03.12.
Hadi yanayım biraz sularında
Az biraz sev beni
Hadi çal gene gırgırına mapus damında sazını
Saklanma
Sazlı,sözlü sevdanı
Bırak duysun dünya
Sen hiçbir şiiri bir cumartesi günü, Olimpos'a taşıdın mı?
Orada kaldın mı bir süre,ezilip büzülerek zambaklar gibi?
Hayali yeter be adama!
Büsbütün kalıverir varoluşun hükmü orada...
Ana mı sandın sen cumartesiyi?
Sancısını taşır mı hiç,şiirin anası gibi?
Bu kez de kaybetmişti
Yenilir gibi mağlup edilmişti koca cüsseli yüreği,
Uçmak istese ne fayda!
Ufaldıkça ufalıyordu,ağırlaştıkça ağırlaşıyordu..
Uzaktı bir kent
Gözlerimden,
Upuzun gelen günler
Gecelerime tesellisiz düşünce
Aklıma daim gelen o Melek,
Beni ebelerdi gülümseyerek
Bence senin küçük sevgilerin olmalı hayatta
Melodiler kadar saf ve birikmiş şeyler
Ancak sende kalan hiç alınmayan berrak sevgiler.
Anlıyor musun?
Küçük şeyler- özlü şeyler,ve de özgür şeyler olmalı hayatında,
Aniden hiç silinmeyen, ve de gitmeyen hep kalan şeyler.
Namus ikinin arasındaki bir değildi...
Veyahut da ikinin arasındaki iki de değildi...
Desem ki size; aslında apaçık çıplaklık bile değildi...
Ama inanmazsınız...
İnançlar nehir gibidir rayların ayrı yönleri gibi,
Ulu ağaçlıklar ve bir demir yığınını andıran
Bir kule göründü,böylece vadiden geçip gidilmiş ti artık,
Oracıkta durup soluklanılacak tı
Çevresin de sadece gri renkli bulutlar
Nisan yağmurlarını karşılıyordu yer yer
Kamyonette ki,eski püskü eşyalar
Ilık ılık yağan yağmurla buluşuveriyordu
Sumakların dışında ki,tüm eşyalar hoşnutsuzdu anlaşılan
Merinin düş kentine yolculuğu ara ara verilen
Molaların dışında gayet sakin geçiyordu
Etraf öyle sakindi ki, gözlerini kapadığı an
Sadece rüzgarın yapraklara vurduğu ahenkli hışırtıdan başka
Hiç bir ses yoktu..
Şair Meral&Meri
27.03.2012.
kahırede buyumek hakkınde sorularım var ıznınızden