siyah beyaz bir gündü,
Sen Nehri,sanki ağlıyordu fazlasıyla derindi,
gözlerimi alamıyordum,
elimde ki,az buruşmuş mektuptan
evet bu bir veda mektubuydu.
O gitmek istemişti,
Bırakın o zincirleri!
Kara günü defnedeceğiz.
İçimde gece yarısı çölü var
İçinde vaha çok uzak
Barış teslimiyeti durağında iniş mi var?
Geçelim efendim,
Bedava dediğin zaman var ya;
Senide saray soytarısı yapar,benide,
Bedava dediğin zaman;
Senide yaşlı yapar benide,
O gördüğün Galata var ya;
Ben çok manzara izledim oracıktan,
Alışmak sana dostum;
Alışmak bilirsin çok can yakar
Taaa şuram yanar sol alt köşem,
Boğazım düğüm düğüm oluverir
Gözlerim doluverir...
Ben küçük bir kız çocuğuyum,
çok şeyleri sevebilme yeteneyim var...
Çok şeyleri yaşamışlığım;
Ben küçük bir kız çocuğuyum,
bilmecelerden nefret ederim...
En sevdiğim şey deniz kabukları toplayıp,
Kendimi yakın markajda izliyorum
Beni bulmaya, yemin etmiş gibi
Hani bir gün aşk çıkar gelir ya, işte onun gibi;
Savaşmayı bırakıp,barışır yaşar,nefes alır gibi
Hiç tükenmeden öper gibi
Aşkların en güzelini sever,sarar yeniden doğar gibi
Başkalaşmak neydi,
Zalimce miydi?
İylik perisi miydi?
Neydi?
İyi güzel,çirkin
Şanslı- şanssız,
Bizler bazen sevmek isteriz,
Ama öyle boş bir kalple değil;
Dolu dolu sevmek isteriz,
Yenilmeyecek gibi sevmek!
Bazen sevmek isteriz,
Beni "neyle ve niçin yargılarken " iyice bir düşünün derim,
Susabilirdim; sustuğum anlar da olmuştur
İyi kötü "gözlemlerim" olgundur...
Yani kısaca diyorum ki, hani o, neye "inanıyorsanız" ki, herkes bir şeylere mutlak inanır keza bende inanırım...
Bu ülkede korkarım ki düşünce özgürlüğü sıfır;
düşünceyi ortaya sermek,uygulamak sıfır bile değil malesef!
Bir ova vardı
Bintepeler de, onlarca tümülüs ,kraliyet idi onun adı.
Anılsın en görkemli tepelerin de,
Meşaleler yakılsın, ruhları canlansın yeniden..
Kil, bir yandan gelir üstüme
kahırede buyumek hakkınde sorularım var ıznınızden