Öpmek
seni ve sensizliği
düşünüyorum da
hiç bu kadar anlamlı
ve anlaşılır olmamıştı
seni
Biraz hüzne batalım canım dostum,
Kederlenelim beraberce.
Uzun uzun gecelerimize yarenlik edelim azcık-
Azcık da akşam sefasına gülümseme konduralım.
Canımız ciğerimiz dostları -düşmanları analım.
Düşünelim-gülüşelim-ağlaşalım azcık dostum-
Saçınızın rengiyle,özel yaşantınızla bakmayın hayata.
O kadar basit yaşamayın,basit düşünmeyin!
Doya doya acı çekin,ve doya doya sevin,sevilin!
Saygı başka türlü gelmez,sevgi başka türlü yerleşmez o kalbe!
Şimdi çoğaldık işte...
Hâlbuki dün ne azdık...
Sahi nerden çıktınız?
Hem de ansızın karanlıktan.
Biz hep oradaydık,
Orda...
Ben de sanmıştım,benim iyiliğim içindi her şey.
Ondan geriye sarılmıştım,bir kalır insan diye...
Üstüm başım insan hatası...
Ve gaybım sokak celladı...
Ne erişir söz kemale;
Ne de erleşir meydan harbinde...
Vakitsiz ötme ey horoz!
Seninde dilin lal olur ben gibi
Bu saflık başka; en kirlisinin cehennemini bile alır elinden!
Bir hakarete yenik düşen ulu ağaç
Bir yağmurdan medet umacak değil ya
Akıp gidecek elbet aşka yenilmeden
Bir canın ağrısını duyan kalp
Bir başka kalpten medet umacak değil ya
Ya suçluysak herkesçe-kendimizce bile
Kar beyaz-süt beyaz kalabilir miyiz,
Bütün renklerle yaşıyorken...aslında değilken hiçbiri?
Açıklayabileceğim bir özgürlük kuşu değilsin; yok barışçıl dalın gaganda.
Mahkumum,göz göre göre-suçluyum,saklana saklana.
Biliyorum,dilim yok,sözüm yok,tuz beyazı,kuş beyazı yok.
İnsanoğlu kayıptır
Her gün bir şeylerini yitirir
Karanlığını-aydınlığını-kendini
Tersine dönmek için döner aklıselimler
İnsanoğlu kayıptır bu yüzden
Arar, durur,bulur kendini
kahırede buyumek hakkınde sorularım var ıznınızden