Dışarıda soğuk kuru ayaz
Düşen alaca yapraklar
İlk defa bukadar hüzünlüydü sonbahar
Tükenmiş bütün canlar
Gelmiyor derinden sesler
Oysa sesizliği bölen sesler olmalıydı
Sararan ağaç kabuğunda ki;
Tek günah için
Yıllar sonra
Kadehimi kaldırıyorum
Beni çok seven bir adam var
O yüzden terk edemiyorum hayatı
Bırakamıyorum hayallerimi ve ruhumu
Her hangi bir boşluk duvarına
Her gece yıldız uyanışlarında
Yüzünü görmeye çalışıyorum
Parlak ve diri
Şehir kaldırımlarında kalabalık içinde
Gezerken tek başına
Her yüzde seni görmeyi umuyorum
Nefesinin içine giren
Kaçıncı kadın bu
Ruhlarını kirlettiğin
Acılarını paylaşmadığın
Dağıttığın,kanattığın
Hep sana ağlayan yürekler
Bİrçok şehir bıraktım
Arkamda,
Lambaları yanan
Ve
Yalan palyaço bir kız
Palyaço ruhunu öldürecek
Papatya bugün öldü
Duydunmu ki sen?
Hiç umurunda oldu mu?
Önce soldu,yaprakları döküldü
Gömdüler............
Papatya toprağa karıştı
Sana hiç soruldu mu?
Neden bukadar yaşlanmışsın çocuk
Kalbin gözlerine bakmıyor utanıyor
Gözlerin ağlamıyor derinden
Ellerin ayağın çamura batmış
Beynin zaten uykuda
Issız gecelerde sokulmalıydın yanıma
Ben sıcaklığını duymalıydım senin
En çok yağmurlu gecelerde gülmeliydik ıssızlığa
Islak ıslak tutmalıydık ellerimizden
Odamızın kenarında umudumuz olmalıydı
Yaşadığımızı hissetmeliydik nefeslerimizde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!