Hesap sormaz mı sanıyorsun
Defterinden yırtıp attığın şiir
Kolay mıdır yok etmek
Yaratmak kadar?
Ahı tutar birgün insanlığın zulmedene
Yeter artık
Yıkılacaksa da yıkılsın bu dünya
Derin yarıklar parçalasın
Gece yarılarını
Parçalanacaksa parçalansın güneş
Ellerinde kan var
Tutma ellerimi
Şiir tadında yaşamak istiyorum artık ben
Bir namlu ne kadar anlar sevdadan
Bir bomba ne düşünür
I.
Utandın mı sen hiç içtiğin çorbadan
Yediğin ekmekten
Soluduğun nefesten
Hiç bakamadığın oldu mu bir çocuğun gözlerinin içine
Son model bir araba içinde seyrederken dünyayı
Büyüdük bugün
O eski resimlerde gülen çocuk yok artık
O sokak artık eskisi gibi
Uzun görünmüyor,
Sihrini kaybetti artık
Büyümek hürriyeti.
Ne yaparlarsa yapsınlar
Durduramazlar zamanı
Yasaklayamazlar aklımdan geçen bir düşünceyi
Yahut sahip olamazlar geceleyin rüyalarıma
Bilincim kor bir alevdir aysız gecelerde
Kafamda yarım bırakılmış bir düşüncedir seni sevmek
En yalansız öpücük
Özgürlüğü anlatan dudaklarında
Ve keşke başka zamanlarda
Başka diyarlarda sevebilseydim seni diyebilmek
Kuzeyden esiyor bütün rüzgarlar
Mevsim yaza dönmekte
Oysa bir yerlerde direniyor hala sonbahar
Anlıyorum
Bu gitmelerin ardı arkası gelmeyecek
Bir çocuk sesi var kulağımda
Teninde toprak koyuluğu
Seksen beş model bir Mercedes’in altında
Elinde İngiliz anahtarı
Belki hiç görmedi
Öne alıyorum bütün ayrılıkları
Ertelemek yok artık hayatı
Yaşanmadan bitecek bütün kederler
Yağmur bastırmadan bu topraklara
Gitmek gerek artık güneşli kentlere...
Bu harika şiirleri yazdıran güzel ve cesur yüreğinize selam olsun, sevgili Melih.
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle