Bir dize daha dökebilmek için hayatın kalıbına
Göğsünü avuçları arasına alıp kanatıncaya dek sıkar şair
Çok sevdiğin bir türkü dillenip
Göğe uzatır mağrur başını
Ve deniz küser sahipsiz çocuklarına
Kalbim duracak gibi olur
Bazen geç kalabiliyor insan
Bazı şeyleri yaşamak için
Çoktan vazgeçmiştim çocukluğumdan
İlk defa gördüğümde ateş böceklerini
(Bir yanım hep çocuk kalsa da)
Ve bundan mıdır bilinmez
Bilinç;
Ayaklarını
Tahta kurularının kemirdiği
Çürük bir idam sehpasıdır artık
Bu ansızın yok oluş,
Son sözünü
En güzel çiçekler uçurum kıyılarında açar
Korkmuyorum artık düşmekten
Uzanmak istiyorum sadece hesapsızca o güzelliğe
Derin bir boşlukta
Zamansız bir ölümde olsa bedeli
Çok uzaklardan geldiler
Ve siperler kazdılar
Çiçeklerle donatmak istediğim ülkemin yollarına
Varolmak düşüncesi
Kemirirken günden güne beynimi
Böyle olmak istemezdim
Hep hüzünden bahseden
Güleç yüzlü bir çocuk gibi
Gülümseyerek bakan acıyan yanlarına
Bu keder bana
(Yarına sesinin yankısını bırakan bütün çocuklara armağandır)
Bizi ayıran bir yoldu
Bizi ayıran kelepçenin soğuk demiri
Ve sevdamızdı hayata dair
Eğer düşünülen
Aşmış olsaydı kendini bir fikir olmaktan öteye
Yazılması güç bir destan olurdu yaşanılan...
Eğer yaşanılan
Bir hüsrandan öteye gitmiş olabilseydi
“Sevgili dostum ve ağabeyim Ayhan Sönmez’e sevgilerimle”
Biliyor musun kırık masa, o düşbaz çocuğun düşlerini kimse öpmedi şimdiye kadar ve genç ömrünü birlikte tükettikleri bile anlayamadılar onu senin anladığın kadar.
Göremediler, tıpkı ayağın gibi kırık olan düşlerini. Bilemediler, düşlerinin peşinden gidenlerin aslında acıya gönüllü olduklarını, bilemediler geceleri odasının kapısı örtüldükten sonra aklından neler geçtiğini o düşbaz çocuğun. Tütün yerine tuz bastılar durup durup kanayan yaralarına...
Hasretini düşündükçe
Cudi'ler küçülür gözümde
Kızılırmak bir içimlik su
Bir nefesimde yıkılır şu köhnemiş dünya
Üzerime devrilir içi boşaltılmış zaman
Bu harika şiirleri yazdıran güzel ve cesur yüreğinize selam olsun, sevgili Melih.
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle