yağmurlar ak yüzlü isyanlarıydı bakışlarının
akşamüstüler peşimize düşerdi yalnızlığın hüznü
şose yollarda ninni söylerdi ince topukların
ben yaşamı sevmezdim böyle duygu küpü
ben kolay pesetmezdim çaresizliklere
geceler uykularımla biterdi isyansız
ben iyiyim meraklanma
seni bekliyorum umutsuzca
sabahın kör şafağından gece yarılarına
belki gelir geçerken uğrarsın diye
sen gene de uğra
Ey hayat
Sen bir ucubesin gözümde
Aldığım nefesleri istemiyorum
Ey insan
Son demlerin de bir eylülün
Eteklerinden sarkıyorsun belirsizliğe
Sanki seneler geldi geçti üstünden
Oysa hala sıcak ve hala şuracıkta gidişin
Rengarenk bir karanlıkta bıraktın beni
Işık süzmelerine kör bakıyorum bu yüzden
çok yorulurdu ayaklarım sensiz yürümekten
her yoksul çocuk gibiydim bende
akşamları ipe dizerdim acılarımı
akşamlar kurşuna dizerdi beni
kara gözlerin içimde mahpushane çeşmesi
oluklarından kan akardı
Ne istedinse verdim sana
Bitiremedim arsızlığını
Aşk dedin destan yazdım satırlarına
güzel dedin huri aldın kollarına
Güneşi düşürdüm ayaklarına ışığa susarken
Şelale akıttım saçlarına dereye kanarken
Şimdi sen
En çok çocukluğuma borçlanıyorsun
Bilmeden
O günlerden aklımda kalan
Sonunu getiremediğim masallar var
Babaannemin şefkat sardığı sesi
Senden ne istiyorum biliyor musun
Küçük bir akarsu kenarı
Hazan yapraklarını ört üstüme ki üşümeyeyim
Yosun tutmuş taşlar yastık olsun
Başımda bebek mavisi bir gökyüzü
İçimdeki huzurla besleneyim
Seneler eklendi senelere
Sevdik seviştik
Söz bitti göz bitti köz bitti
Sen ben bitti biz olduk
Elini tutmadan tutunamadım hayata
Yastığımda başının izi yoksa uyuyamadım
Salaş meyhane türküleri söylüyorum artık
Ve yakamozları avuçlarıma alıp
Tütünümle şakaklarımı ağrıtıyorum
Ağustos vedalarının adamı oldum
Birazdan gideceksin biliyorum
Hiç yaşanmamış kaçıncı sevda bu kimbilir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!