uzun sürmez merak etme
çekilir yüzeysel kalabalıkların
göstermelik törenler biter bir bir
sonunda bu kocaman evde
bir başına kalırsın
bir başına ve
Üşümüş bir ayrılığın
Turkuaz hasretini getirdim sana
Avlusu terk edilmiş dağ evleri gibi
Ürkek ceylan sekmelerine benzeyen
Ayak sesine tetik papatya cesaretimi bir de
Kaç müebbedden döndü aklım
Seviyorum kız seni
İçimde hiç kötülük yokken hem de
Esmemişken tek lodosu gençliğimin
Kanamamışken çocukluğum dizlerim de
Bir kar tanesi kadar beyaz
Ve ergenlik kadar bakireyken düşlerim
Bakışlarında açmasın ürkek papatyalar
Ceylanlar gezinmesin kirpiklerinde
Acemi kulaçlarımızın yetmediği
Uçsuz bir okyanus olsa da yaşam
Bulunur elbet
Sevdamızın çıkacağı bir kara
kapı açılsa
gelen sensin
nereye baksam sen
gülsem tebessümün
kulağımda senin sesin
sebebi sensin üşüdüğümün
o kız saçlarına sarı boyalar
sürdü süreli
hazan üstüne şiirler yazmıyorum
şimdi anlamını yitiriyorsa da
kıyıya vurup geri dönen dalgalar
Kaç gecedir
Uykularımı kaybettim
Öğrendim ki binlerce adı varmış
Yıldızların
Çok zaman oldu
Ne çok esmerleşti şiir
Ve
ne çok gidişine benziyor
her şey
Ben yanlış hatırlıyorum
Nerden esti bilmiyorum
Hangi rüzgar getirdi aklımın uçuşuna seni
Eski fotoğraflarını açtım bir bir
Gülümseyen yüzünde üşüyen gözlerini
Ve o muhteşem tebessümün arkasına sakladığın
Devasa hüznünü sobeledim çizgilerin de
Topladım onca dağılmışlığı
Eşe dosta verdim sığmayanları
Yalınayak bir sevda gibi
Ayaklarında kanadım vuslatın
Meşakkatli bir kavuşmanın tebessümü yüzüm de
Sana geldim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!