Bu kaçıncı sancı
Ve kaçıncı doğumevine koşuşturmam seni
Ey adını bile bilemediğim
Bahtsız şiir
Oysa rengarenk cümleler seçmiştim senin için
büküp anılarımı yarı belinden
körkütük pişmanlıklarımı veriyorum ellerine
ne akşamların yalnızlığını anımsıyorum şimdi
ne yarı buruk sevdaların zulümlerini
anlıyorum buydum ben
Hadi özür dile kaderden
Başına gelen her lütufta
biriktirdiğin keşkelerini göster
de ki;
sen suçlusun
çünkü,anlamadılar beni.
Siyah beyaz bir filmin
Yarı kopuk parçaları gibi hayat
En coşkulu çocuk bayramlarının
ihtişamına
Nisbet yapar gibi
Geçiyor gözlerimden
ha ben gitmişim.......
ha sen terketmiş......
ne farkeder ki....
Bir gün aniden farkediyosun ki
İlk kendini yolcu etmişsin kendinden
Gitti sandıkların aklında
Unuttum sandıkların kalbin de
Öyle soğuk katı yorumsuz kala kalmışsın
Devasa bir yalnızlığım en kalabalık sokağında
Bazen ne yapsan boşunadır
Koşar yetişemezsin
Bakar görmezsin
Duymadığın her şey sestir oysa
Uzanıp dokunamadığın senin midir
Bir güz yağmuru başlar
El ayak çekilir telaşın çatı katına
Bir çocuk boynunu büker
Boş bir sokağa takılır bir anne bakışı
Umudun fişi çekilir
Işıkları söner hayatın
Öyle her şey olağan herkes yolun da
Ve umarsızca kendi kendine dönerken dünya
Bir ağaca türkü söylüyorken yalnızlığın baykuşu
Yüzünde temmuz tebessümü
ellerin de cumartesi serzenişi, çıka gelmişsin
hoş gelmişsin
sana temmuz üşümelerin anlatacağım şimdi
elindeki tual de siyaha boya yalnızlığı
ışıklarını kapat hayatının
ve sustur bütün şarkılarını
bir cenaze sessizliği istiyorum senden
ellerini dizlerine çarpıkça acısın yüzün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!