Hadi kalk gidelim dostum, buralarda yerimiz yok,
Baksana her yer doldurulmuş,
Şöyle bir köşeye sinecek bir minderlik yer bile kalmamış,
Kimin eli kimin cebinde belli değil,
Bunlar bize her zaman ters durumlardı be dostum
Bizim kursağımız öyle derin değil
Acımadı yıllar geçip giden gençliğime
Yalnızlık girdap gibi çekti içine ömrümü
Ne dünden ekinlerim var ne de yarınlardan ümitlerim
Tesellimdi hayallerim,sırdaş edinmiştim yalnızlığı
Unutturamadı hiç biri senden çektiklerimi
Yarınlara kurduğum düşler yanıltırken
Bir densize gönül verdim
Muhannete boyun eğdim
Yedi bitirdi ömrümü
Keşke onu sevmeyeydim.
Gönlüme hançer gömeydim
Adını ezberlettiğim dağ taş
Ezan sesleriyle kimsesizliğime uyanırken
Sensiz yeni bir güne daha açıyorum
Islak gözlerimi.
Hayalin zamanın suyunda akıp giderken
Gökyüzü maviliğinde bir gizem kümelenir
Müsvedde bir yaşantıdan bıktım
zorlamanın anlamı yok
gölgeme bile rest çektim
hayat çok sıkıcı oldu,
artık hiç bir şey zevk vermiyor
herşeyden aciz oldum
Gece mi karanlık ben mi yalnızım
İçim ürperiyor,kaçtır ayazım
Gelen giden mi yok, ses duyulmuyor
Notalar ahenksiz kırık mı sazım
Çoktandır haber yok vefasız yârdan
Hayatın iki yüzlü bir madalyon olduğunu,
Bir yüzünün gayet şatafatlıyken,
Diğer yüzünün karanlık sokaklarla örtüştüğünü
Düşünce gördüm,
İyi günümdeyken etrafımda dostlarım vardı,
Hepsi de bana ne kadar iyiydi,
Giderken yüreğini geride bırakmak
İnsanın kendine söylediği koca bir yalan
Aklın sende,yüreğin sende
Bedenini götürüyorsan aklınla götürüyorsun
Giderken yüreğini de aklın ikna etmiştir zaten
Eğer geriye yönelecekse yüreğin
Çaldığın yıllarımın hesabı çok ağır
Böyle ağlayıp sızlamakla ödeyemezsin
Sanmıştım ki yaptıklarından utanır da
Bir daha geri dönemezsin
Hayret,yıllar sonra yine karşımdasın
Hele şu çalımına bak
(Deneme)
Sensiz bir geceyi daha geride bırakıyorum.Ay canıma batıyor,yıldızlar gözlerime çakılıyor,bu gece de uyku haram.Ellerimi yüzüme kapadım,dizlerimin üstüne çöküp duvara yaslandım.Odam ağladı,perdeler ağladı,gece ağladı halime.Karanlık loş sokaklarda kimsesizlik egemenliğini ilan etmiş,sanki bütün şehir yokluğuna boğulmuş.
Oturdum penceremin dibine,bir müddet boş bakışlarla izledim gecenin ahengini.Karanlığın rengi donuk,anlamsız ve duygusuz akıp gidiyor zaman.Hasretin tavan yaptı yine,yüreğim sıkıştı,nefesim ağır geldi bana.Bir bekleyiş bu kadar mı yorar adamı,bu kadar mı boynunu büker? Ben hayatımda hiçbir şeyi bu kadar beklemedim.Yıllardır ısrarcı olduğumu bilmem.İlk kez bir şeyi çok istiyorum,ilk kez sahiplenmek istiyorum.Bir amaç uğruna ölüme gidenleri ilk kez anlıyorum.Eskiden böyle değildim,ne zaman zora geldim,hemen vazgeçtim. Emek verdiğim bir çok şeyi sırf bu yüzden yarım bıraktım.Bir pire yüzünden yorgan yakmışlığım çoktur,sayısız liman yakmışlığım da doğrudur.Boş vermişliğim,isyankâr olduğum da doğrudur.Ama bu kez başka.Ne Eyüp’ün sabrı,ne Yakup’un hasreti,ne İbrahim’in tevekkülü … Hiç bir yürek yanmadı yüreğim kadar.Hiç bir gece karanlık olmadı umudum kadar.Bıçak sırtı acılar önümde dizi,dikenli yollar çıplak ayaklarımla sarmaş dolaş.Farkında mısın bilemiyorum,içine doğuyor mu uğruna çektiklerim bilemiyorum.Sen hayatımda yokken günler nasıl geçmiş,nasıl bu yaşa kadar gelmişim, hangi amaca yürümüşüm anlam veremiyorum.Sen ki yaşama sebebim,savaşma sebebim,bu mesafeleri ne zaman bitireceksin? Ne zaman birleşecek ellerimiz? Biliyorum ki istesen gelirsin,ekin bitmez topraklarıma can verirsin.Sudan sebeplerle yıllarca bekletmene anlam veremiyorum yâr.Ne Mecnun Leyla’yı böyle bekledi,ne toprak yağmuru,ne de oruçlu iftarı.Eşsiz bekleyişler içindeyim ve sen bunu biliyorsun.En acısı da bu zaten,bile bile bu acıları yaşatman ve ben acı çekerken izlemen.Nasıl bir haz alıyorsun bilemiyorum,ama mutluysan eğer ben her acıya göğsümü sığınak yaparım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!