Temiz bir kalbe sahip olmaktır dostum asıl mesele,
Kir derinin altındaysa istediğin kadar kesele…
Emri künden önce mührü vurulan,
Âlemleri sarmalayan sır benim.
Gönüllere fütursuzca kurulan,
Akıl ile anlaşılmaz zor benim.
Bülbülleri bir gül için ağlattım.
Ardahan’dan Edirne’ye,
Sinop’tan Hatay’a;
Bu uçsuz bucaksız bozkırda,
Ana yurtta;
Ay-yıldızlı bayrağım hür dalgalanıyorsa,
Başımda düşman dipçiği olmadan
Canım kızım ZEHRA'ya...
Ziya gibi parladın, gözümüze fer geldi
Estin bâd-ı saba, gönlümüze seher geldi
Hanemize mutluluk, ocağımıza har geldi
Şu fani dünyaya selam olsun her yaşımdan,
Kışı yazından güzeldir, yazı da kışından.
Çok güzel günlerim oldu, canıma can kattı,
Bazen de çile çektim, zehir çıktı aşımdan.
Seviyorum bu dünyayı, bu güzel hayatı,
Başı sonundan bellidir, sonu da başından.
Bir Mevlevî ile bir Bektaşî,
Karşılaşmış bir gün yolda.
Başlamış selam verince söyleşi,
Bektaşî sormuş bu arada:
-Nasıl gidiyor ibadetleriniz,
Neler yapıyorsunuz bu sırada?
Hiçbir yerde beş parmağın beşi bir değildir.
Kimi mütevazı olur, kimisi kibirli;
Kimisi eli açık olur, kimisi cimri;
Kimisi teneke gibidir, kimisi demir;
Hiçbir yerde beş parmağın beşi bir değildir.
Bu bir sesleniş … Atiden maziye,
Maziden atiye, bir ilim öyküsü…
Tonyukuk’ tan Akşemsettin’ e,
Şeyh Edebali’ den Hoca Nasrettin’e…
Bu bir sesleniş, bu bir bilim öyküsü.
Bir hiçti inanın öncesinde
Bu sene adam oldu bir günde
Selam taşımaz oldu yanında,
Arasanız bir cim yok karnında.
Bir Kadir Gecesi uhrevi bir havada,
Karanlığın sonundaki ışığa yürüyorum.
Her adımda şükredip yüce Mevla’ya,
Yavaş yavaş Hazreti Pir’e gidiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!