Yalan şeytan işidir, cilvesine aldanma,
Yeter ki sen doğru ol; korkma, gerisi gelir!
Bir çiçekle yaz gelmez deseler de inanma,
Yeter ki sen doğru ol; korkma, gerisi gelir!
Aksırıp tıksırma hiç, deme sakın kir çıksın,
Durmadan doldurma sinir küpünü,
Çatlatır kırarsın, germe ha oğul!
Kızsan da koparma dostluk ipini,
Sonra çok ararsın, germe ha oğul!
Munis ol, yokuşa akıtma suyu,
Değerli kardeşim ey gönül dostum,
Aşkından derine inmiş gibisin…
Derine dedimse şudur ki kastım,
Sevda otağına sinmiş gibisin!
Sevdanın sırrına ermiş gibisin…
İçim çok temiz diyorsa kişi,
İçinin aynası ele gelmeli…
İnsanı Hak için sevmekse işi,
Kişinin sevdası dile gelmeli…
Ellerinden tutsak, tok olsa açlar
Gel oğul, sözüm dinle; ulu orta konuşma,
Söz demin alıp dilde dirhem, dirhem çıkmalı…
Gel oğul, ilim deyip; cahil ile buluşma,
Öz demin alıp gülde dirhem, dirhem kokmalı…
Gel oğul, söven olma; er yüzünü er düşün,
Evvel zaman içinde yaşarken piri fani,
Doksana ermiş ama demezsin yaşlı hani!
Bu halini göreni bir meraktır sararmış,
Gençliğinin sırrını nedir diye sorarmış!
İhtiyar delikanlı gülermiş her soruya,
Evvel zaman içinde yaşarken piri fani,
Doksana ermiş ama demezsin yaşlı hani!
Böyle genç oluşuna görenler hep şaşarmış,
Ne yapmışta bu kadar uzun ve genç yaşarmış?
Bu halini göreni bir meraktır sararmış,
Emri İlahi’nin farkına varıp,
Hakk’ın davetini duymamız gerek!
İman libasını bedene sarıp,
İlahi huzura durmamız gerek!
Hakk’ın kölesinin aşı şükürle,
İnsanda varlığı göremiyorsan,
Nefsini büsbütün silmen gerekir…
Varlığın sırrına eremiyorsan,
Sözünü önceden bilmen gerekir…
Topraktan halk oldu kemikle etin,
Mal gözünü bürümüşse,
Nar olur gönül sarayın!
Hırs özüne yürümüşse,
Har olur gönül sarayın!
Altın akçe alsan ele,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!