Resmimi kalbinden çıkarma bir an,
Sevdama kılıcı vuran utansın.
Ömrünü dört yandan sararken duman,
Altında mutluluk gören utansın.
Ruhunda kötülük varsa birinin,
Yandaş ekranından karga sesiyle,
Öteni gördükçe küfürbaz oldum.
Ata’ma ceddime argo sesiyle,
Çatanı gördükçe küfürbaz oldum.
Başını gömerek sapa samana,
Eline toz konsa acırdı içim,
Şimdi ne haldesin, bilemiyorum.
Gönlünden başladı maziye göçüm,
Yitirdim yolumu bulamıyorum.
Hasretmiş sevdanın adı soyadı.
Münafığın, adinin, şerefsizin, kopuğun,
Korkusuzca gezdiği ülkede yaşıyorum.
Mevki makam sahibi aşağılık sapığın,
Bekâreti bozduğu ülkede yaşıyorum.
Altın semer sırtında, som gümüşten palanı,
Rüzgârda salınan hazan gülleri
Kıştan haber verdi, nerelerdesin?
Sararmış yaprağı hazan yelleri,
Ovalara serdi, nerelerdesin?
İzini sürerek gurbet gezer de,
Sarayları el âleme bıraktın,
Bir çöplüğe gelin oldun akılsız.
Duygumuzun kitabına hor baktın,
Avcılara sülün oldun akılsız.
Yollarını bekliyorken caneşin.
Aklında dolaşır, kırk türlü tilki,
Birinin kuyruğu değmez birine.
Sen de benim kadar seversin belki,
Benimle yanmazsın aşkın koruna.
Sevgini terleyen gönlüme sınav,
Buğulu gözlerde sevgi hâlesi
Ömrümü tüketen düş güzelim, düş.
Sağ yanın çelikten inat kalesi,
Sol yanın mermerden taş güzelim, taş.
Duygu yollarımı yokuşa süren,
Günahınla çıkmadan yaratanın katına,
Hayalinle yıkanır, ışığa saklanırsın.
Yem olmuşsun Kandil’de ihanetin atına,
Gömüldüğün çirkeften rüyanda aklanırsın.
Okyanus hamam olsa, balıklar tellak olsa,
Çarşıda, pazarda, kahvede, barda,
Sigara yakarım, hayalimde sen.
Odama kapanıp çok uzaklarda,
İçimi çekerim, hayalimde sen.
Burnumda tüterken özlenen koku,
ömrünüzün her döneminde beklediğiniz tüm güzel sözcükleri duymanız dileğiyle..
ömrünüzün her döneminde beklediğiniz tüm güzel sözcükleri duymanız dileğiyle..
üstad yüreğine kalemine sağlık çok güzel bir şiirdi.