İnciler dökülür dillerden!
Balkan savaşı yara, Kafkas cephesi yara.
Bitmez Türk’ün çilesi, kaderi olmuş kara.
Dışımızdan vurdular, kahramanca direndik.
İçimizden vurdular, kahpelerle bilendik.
(Karadeniz’e sesleniş)
Yıllar önce sözleşmiş, anlaşmıştık seninle.
Buluştuğumuz bu günde, yosun kokuları içinde,
Dalgalarına el sallayacak,
Üçümüz bir arada kumsalının koynunda, yan yana olacaktık.
Hastanenin acil kapısına doğru bir ticari taksi hızla yaklaştı.Şoför kendi kapısından acele inerek arka kapıyı açarken diğer kapılardan birinden bir erkek, diğer kapıdan da yaşlı bir kadın indi. İnenlerin fakir ve bakımsız oldukları her hallerinden belliydi.
Şoför koşarak hastane kapısından içeri girerken;
-sedye sedye…
diye bağırıyordu.Biraz sonra iki görevli elleriyle ittikleri sedyeyi arabaya yaklaştırdılar. Arabada genç bir kadın feryat içindeydi ve yavaşça doğruldu. Kollarından tutanların yardımıyla sedyeye bindi. Ardından hastaneye doğru götürüldü. Genç kadın hamileydi, belli ki sancıları tutmuş acı çekiyordu.
Yanındaki yaşlı insanlarda hasta ile beraber telaşlı bir halde hastaneye girdiler.
Hastanede görevlilerden başka kimseler yoktu. Onlarda uyur uyanık oturuyorlardı.
Günbatımında başlar, gündüzün son anları.
Yüreğimi yakar, umutsuz bir aşkın dinmeyen sızıları.
Yalnızlık sancıları içinde, bütün gün kıvranırım.
Mutluluğun resmini, ufuklarda ararım.
Ruhumu esir alan karmaşık duygular arasında,
Yine karşındayım, Ey Kızılelma!
aydınlık her gün karanlığa koşarken,
senli umutlarım da karanlıklara dalıyor,
geçen zaman içinde.
yüreğimin derinliklerinde yanan ateşin,
küllenir oldu.
kalbime resimlenmiş o güzel yüzün,
Bir güzel sevdim ölümüne.
Ölümsüz aşkı buldum gönlüme.
Aşkta günah olmaz ya, kaldım günah içinde.
Ferhat! Duy beni, Kerem’e söyle.
Kıskanırdım sizleri, ölümsüz aşkları.
Yaşadım, hissettim çekilen acıları.
Bir Soykırım Masalı
Yaşlı ninem masal anlattı,
Çocukları etrafına toplayıp.
Uzun kış gecelerinde, gaz lambasının ölü ışığında,
…..Rüzgar’a…..
Sefa geldin evlat, yolun bekledik.
Neşe doldu eve, gülüp eğlendik.
Canı cana kattın, dostça sevindik.
Mikrofonda Başbakan:
Hedefimiz;
‘’Yetmiş milyon kardeş olacak. Önümüz de zorlu yıllar, ’’
Dinleyenler bayıldı,
Keyifle alkışladı.
Kardeşlik zaten vardı.
sonsuza kadar beklerdim,
umutla…
aşkın bana haram.
insafsız olur beden sızıları,
bir başkadır, yürek sancıları.
merhaba, Mehmet bey sizi yeni kurduğum**Gönül pınarından süzülenler** grubuma davet ediyorum buyurun. sevinirim hayatınızı okuduğumda aynı yerlerde gezmişsiniz aynı hava ve suyu paylaşmışız. selamlar