Sihirli sessizlik, bugün denizde,
Sahiller kimsesiz, yüzen bulunmaz.
Rüzgar, farklı telde, hüzün enginde,
Sebebi, hikmeti, akıl anlamaz.
Çocuklar gitmekte, kumsala yalnız,
kollarıma sarıldı, sevgi dolu kolların.
kuş kanadı gibi,
savrulduk özgürlüğe.
karanlık gecenin esrarlı mahreminde,
gözlerimi kapattım.
nefes aldım, derinden.
Birini tanımaya çalıştık, bazen hakkında yanıldık.
Bazen, yalanla kandırıldık.
Vay seni ikiyüzlü zındık, aldattın bizleri,
Seni adam gibi adam sandık…
Derken!
Doğmasın yeni bir gün, yaşanmasın son bahar.
Zalim olmuş insanlar, kirli oyun kuranlar.
Sevgiye hasret kalpler, çeşit, çeşit yalanlar.
Son treni bekler gönül, bitsin artık son bahar.
Emekle büyüttüğün, kıymet bilmez kızanlar.
Unutmayacağım…
Gönül bahçeme düştüğü an izlerin,
Bir fırtına kopmuştu, titremişti bedenim.
Bu can sana kurban, dilimde ismin,
Bir tek senin aşkını söyler, var oldukça yüreğim.
Geceyi üzerime ört Tanrım! Karanlıklarda sakla beni.
Gözümden eksilmeyen yaşları, silmekten usandım.
Karanlığın özgür dünyasında, dökülsün yaşlarım sessizce.
Ulu çınarların inleyen seslerine karışsın, hıçkırıklar.
Aşk içinde ağlarken, beni kimse duymasın.
Yılların Ardından
Zaman ah zaman, ne çabuk geçti bak.
Bir yarayı kanatırken, aşk dolu yüreği ağlatarak.
Yıllar yılı aşka direnen sen ve sana aşık ben, hala hayatta.
Kim kazandı bu sınavı, kim kaybetti acaba giden zamanı.
Yürek Bir Can’da Kaldı
Ruhunda gül açsa, sıcak bakışa.
Bakma yüze, göze, siyah nakışa.
Aşk diline değil, kalbe yakışa.
Düşünen, genç bir Nesil büyüyordu.
bilgiye, bağımsızlığa, özgürlüğe susamış.
Ülkesinin, makus talihini yenecek,
Atatürk’ün gösterdiği hedefe, hızla ulaşacaktı.
resmi gördü uyanık, sinsi canavar,
emperyalist dünya.
merhaba, Mehmet bey sizi yeni kurduğum**Gönül pınarından süzülenler** grubuma davet ediyorum buyurun. sevinirim hayatınızı okuduğumda aynı yerlerde gezmişsiniz aynı hava ve suyu paylaşmışız. selamlar