yağmur yağıyor dinmeden,
gölcükler oluşmuş.
gölcüklerde, gülücükler.
gülmek istersen,
seyret diyor.
görmedim sanıyordum,
GÖKKUŞAĞINDA
Gözlerden uzakta,
Sakin ve sessiz bir koyda.
Deniz ve yeşilin arasında.
Yıllar yılı bekledim bir gün ararsın diye,
Ne verdiğin sözleri, ne adını unuttum.
Bir kez daha uğradım gittiğimiz vadiye,
Ne aldığım buseyi, ne tadını unuttum.
Sabır ekmeğim aşım, katığım oldu yaşım,
Ellerinde beyaz çul, koşuyor kaçar gibi,
Var mı gidecek yeri? Allah der, niyazında.
‘’Güzel günler olacak’’, yuttuk bu güzel hapı!
Sahne mi bu manzara? Ölümün ayazında.
Kaçışırken insanlar, ya küçücük çocuklar!
İzlerken haberleri, gördüm yapılanları.
Tutuklanmış bir insan.
Mahkum bile değildi,
Ölümüne hastaydı.
İmdat istedi, Devlet’ten.
Karanlık Günlerdesin Yurdum
Şimdilerde, kara bulutlar toplanmış üstüne.
Feryat figanda dağlar, ile taşlar bu gününe.
Pat, pat, pat…
Hey! Küçük tekne;
İnleyen motor sesinle,
Karşımdasın yine.
Sana ne kötülük yaptım?
Hele bir bak buraya, ben tek başıma,
Bir güzele gönlüm düştü, sevdası yüreğimde kaldı.
Gözlerim bakışlarında, aklım tatlı dilinde kaldı.
Gönlü buz dağından soğuk, ruhum sahra çölünde kaldı.
Aşka uzanan ellerim, yalnızlık denizinde kaldı.
Mehmet Macit 01.07.2010
Savaşlarda çocuklar vurulup da düşerken,
Açlık ve susuzluktan toprakları eşerken,
Ülkemi yönetenler her gün ahkâm keserken,
Emanet olan canlar için için yanıyor.
Parmaklıklar ardında iğrençliği yaşarken.
Gürle, Sayın Başbakan’ım, Suriye’ye, İsrail’e.
Yüreğinden geçenleri, bütün Millet’lere söyle.
Bolca sevinsin Arap’lar, biz ağlarken şehitlerle.
Üzülerek geçti yıllar, nice uzun senelere.
Dediler ekonomide, on altıncı dala konduk,
merhaba, Mehmet bey sizi yeni kurduğum**Gönül pınarından süzülenler** grubuma davet ediyorum buyurun. sevinirim hayatınızı okuduğumda aynı yerlerde gezmişsiniz aynı hava ve suyu paylaşmışız. selamlar