Mehmet Demir Atmalı Şiirleri - Şair Mehm ...

Mehmet Demir Atmalı

Şiir Nasıl Yazılır:
-Şiir yazma konusunda çok iddialı birisi değilim. Ancak şiir yazmak isteyen
arkadaşlara karınca kararınca yararlı olabilmek için, bu konuda bilebildikleri mi paylaşmak istedim. Umarım yararlı olur..
-Medeniyetini geliştiren, dilini de birlikte geliştirmiştir. Dilini geliştiren milletler, duygu ve düşüncelerini daha öz ve kısa ve etkili bir şekilde dile getirebilmek için ortaya koydukları veciz sözlere şiir demişlerdir.
-Şiir yazmak kolay değildir. Şiir yazan arkadaşlar bunun zorluğunu bilirler. Arif Nihat Asya; 'şiir yazan şair, doğum sancısı çeken kadına benzer, sancı çeker ve bir şiir doğurur' demiştir. Bu nedenle şiir, Şair'in çocuğu gibidir. Bir kısım insanımıza şiir gibi konuşmak özelliği doğuştan verilmiştir. Bazan da soya çekim şeklinde ailece şair olanlar da vardır. Karakoçlar gibi...
a) Türk Halk Şiiri:

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

Topraktan Yaprağa,
Yapraktan toprağa,
Döndürür durursun;
Bu Çark-ı Feleği...

Alçaktan yükseğe,

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

MENDERES’İ KİM ASTIRDI?

60 İhtilali olarak da bilinen 27 Mayıs İhtilali, gerçek yüzü ile henüz ortaya konulmuş değildir. Zamanla bazı belgesellerle gerçekler ortaya konulmaya çalışılmış ise de, çoğunlukla sol kadrolar tarafından yapılan bu belgeseller çarpıtılarak, taraflı yapıldığı için sonuç alınamamıştır.

27 Mayıs İhtilali tam açıklığa kavuşturulmadığı için, DP, AP, DYP gibi sağ partiler tarafından sürekli Ülkücüler töhmet altında bırakılmışlar. Bu sağcı Parti önderleri, muhalefette Milliyetçi gibi görünerek, Komünistlerden korunmak için, Ülkücüleri kendilerine kalkan olarak kullandılar, seçimler yaklaşınca da Demirel’e oyları yönlendirmek için; Fesatça “Menderes’i Türkeş astırdı” diyerek işin içinden çıkıyorlardı. “Türkeş o sırada sürgünde idi, nasıl Menderes’i astırabilirdi ki? ” deseniz de boştu. O gün belgelere inmek çok zor olduğundan, bu iddialar cevapsız kalıyordu ve her seçimde Ülkücüler, bu uyanık sağcılardan gol yiyorlardı. MHP’ye oy vereceğini zannettiğiniz kişinin birden bir numaralı Demirelci olduğunu görüyorsunuz ve partiniz bir türlü iktidar olamıyordu. 12 Eylül öncesinde, Tercüman Gazetesi yazarlarından Rauf TAMER, Ahmet KABAKLI ve Ergun GÖZE, muhalefet dönemlerinde Ülkücüleri övücü yazılar yazarak, onları ateşe sürerlerdi, seçimlere üç ay kala S. DEMİREL’i överlerdi ve oylar AP’ye derlerdi. Solu engellemesinin yanında, Sağcılar da bu taktiklerle Alparslan TÜRKEŞ’e iktidar yüzü göstermediler.

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

-ACBUZZENEB (KUYRUK SOKUMU) :
İnsanın ölüp tekrar diriltilme olayının nasıl olacağını merak edenler olabilir. Kuran-ı Kerim'de insanın tekrar diriltilmesine dair ayetlerde, Kuyruk Sokumundan bahseder. Buna Kur'an Arapça; 'Acbuzzeneb' diyor. İmam-ı Gazzali bu ACBUZZENEB'i şöyle tarif ediyor: İnsanın Kuyruk sokumunda Mercimek kadar çok küçük bir nesne vardır. İnsan çürüdüğü halde o mercimek kadar küçük madde çürümez diyor. İnsan diriltileceği zaman işte o mercimek kadar olan madde, topraktan filizlenerek insanı oluşturur. Diyor.
Ben de acizane bu Kuyruk Sokumundaki küçücük maddeyi insanın genetik şifresini muhafaza eden ve çürümeyen, yanmayan bir atom çekirdeği gibi yorumlamak istiyorum. Dinimiz Mezarların üzerinin kapanmasını uygun görmemektedir. Büyüklerimiz Rahmet(yağmur) in mezara işlemesi gerektiğini söylerlerdi.
Kıyamet kopmadan kırk gün önceden yerlere bir sis çökermiş. Gayri Müslimler bu Sisin etkisi ile sarhoş olurlarmış ve Müslümanlar Nezle olurmuş. Ve Kıyamet gününde Çok farklı bir yağmur yağacakmış. İşte yine acizane diyorum ki, bu Yamur mezardaki o ACBUZZENEB denilen çekirdeğe ulaşacak, onu dölleyecek ve yeniden dirilme hadisesi başlayacaktır diyorum. Tabiiki bu benim yorumum. Yanılabilirim ama bu Kuyruk Sokumundaki Çekirdeği yabana atmayalım. Üzerinde inceleme ve araştırma yapmayı değer diyorum...
27.12.2006
Mehmet Demir Atmalı

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

İnsana tepeden bakar,
Bilgiçlenir, cahil çıkar.
Devşirme soyuna çeker,
Şu bizim Kibir Heykeli...

Yemiş-içmiş gengiriyor,

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

-Öğretmenler gününde yazıldı

Öğretmenim, Öğretmenim! ! !
Kimim, neyim öğret menim...
Hakkını hiç ödeyemem;
Ömür boyu kölen menim...

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

Köyden şehere çektiler,
Pirket bir eve tıktılar,
Törelerimi yıktılar...
Ah köyüm, vah benim köyüm...

Toprak kayıp, her yer beton.

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

Hüseyin Nihal Atsız vardı,
'Kızıl Elma' ile yaşardı...
Sağken murada eremedi,
Türkistan'ı hür göremedi...
Rus çöktü! Sana ayan olsun,
Çeçen'in hali beyan olsun...

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

Enişte derler Enişte,
Eşşeğin yoksa bin işte...
Derlerdi de inanmayın,
İşte bu an, o an işte...

Enişte derler Enişte,

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

ANA DİLİMİ İSTİYORUM!

Gaziantep Vali Yardımcısı Gökhan VELİKİŞİOĞLU’nun başkanlığında kurulan GASED(Gaziantep Kültür Sanat Edebiyat Derneği) in dilimize giren yabancı kelimelerin karşılığını bulmak için açmış olduğu yarışma ile Türk Diline giren yabancı kelimelerin Türkçe karşılıklarını bulmak için araştırmaya karar vererek işe başladım. Vali Beyin Afyon’a tayin edilmesi ile bu yarışma başlamadan bitti ama ben hala devam ediyorum.
Önceleri yüz kelimenin karşılığını bulmaya çalıştım, daha sonra dilimize giren ve henüz karşılığı bulunmayan Arapça, Farsça, Latince ve Osmanlıca kelimelerin karşılığını bularak “Ana Dilimi İstiyorum! ” adı altında bir kitapta toplamaya karar verdim.
Tabii ki, Türk Dil Kurumunun sitesinde yayınlamış olan 114 bin kelimenin henüz karşılığı bulunamadığı için Türkçe kabul edilen yaklaşık 60 bin kelimenin karşılığını bulmam mümkün değil ama bir yerden başlamak gerekiyordu. Türkçe, Kürtçe(Kurtça) , biraz Osmanlıca, biraz Arapça, biraz Farsça ve biraz İngilizce biliyor olmamdan cesaret alarak bu işe başladım. Şu ana kadar yaklaşık 5000 kelimeye ulaşmış durumdayım. Ama bu kelimelerin bazıları karşılığı bilinen fakat halka mal olmadığı için unutulan kelimelerdir. İlk defa kendi buluşum olan kelimelerin bana ait olduğunun bilinmesi için kitabıma koyu siyah harflerle yazdım.
Bu çalışmamı Üstadım, Hocam Necdet SEVİNÇ ile paylaştım. Kitabım bittiği takdirde Türk Dil Kurumuna sunacağımı söyledim. Kendisi bana şunları söyledi; “sen çalışmana bak, Türk Dil Kurumu kabul etmese de olur, önemli olan halkın kabul etmesidir.” Dedi. Türk Dil Kurumunun bugüne kadar “İnternet” kelimesinin tam karşılığını bulamadığını gördüm ve bulmaya çalıştım. TDK sitesinde “İnternet” kelimesinin karşılığı “Genel ağ” olarak yazılmış ama henüz halk tarafından kabul görmemiş. Çünkü “Genel ağ” iki kelimeden oluşmaktadır, bitişik okunduğunda zaman almaktadır, akıcılığı yoktur, gerçek manada “İnternet”i çağrıştırmak yerine, daha çok PTT kabloları ile kaplı bir santrali hatırlatmaktadır. Ayrıca “Genel” kelimesi de “General” gibi yabancıdır. Bu nedenle kabul görmeyen bazı kelimeler gibi sadece TDK sözlüğünde kalmıştır o kadar. Ben de düşündüm, bu “internet” kelimesinin tam anlamını çağrıştıran bir kelimeyi nasıl bulabilirim. Sonra baktım ki kelime burnumuzun dibinde duruyor ama onu görecek bir göz gerekiyordu sadece. Bulduğum kelimenin ikiz kardeşi zaten var ve bulunmuş ve halka mal olmuştu. Halka mal olan bu kelime “bilgisayar” idi. “Combuter” yerine zamanında “bilgisayar” kelimesi bulununca, iki kelimeden oluşmasına rağmen bitişik okunabildiği ve akıcı olduğu ve tam anlamı yüklendiği için hiç zaman kaybetmeden halka mal olmuştur. Kendi kendime dedim ki; peki “bilgisayar” ne yapıyor? “bilgiyi sayıyor”, öyle ise “internet” ne yapıyor, o da “bilgiyi yayıyor”. Bu durumda “internet”e “BİLGİYAYAR” demek galiba bana düşüyor dedim. Böylece “bilgisayar”dan türetmiş olduğumuz ikinci kardeş kelime “BİLGİYAYAR” ortaya çıkmış oldu. Beğendiniz mi bilemem? Necdet SEVİNÇ hocam çok beğendi ve “ben bu kelimeyi makalelerimde kullanacağım” dedi.

Devamını Oku